Cumartesi, Ocak 25, 2025
AÇIK GÖRÜŞ

Devrimini Bekleyen Sosyal Devlet

Cumhuriyetin yüzüncü yılına etkin ve hak temelli bir sosyal devlet inşa edememiş bir toplum olarak giriyoruz.

Yüksel Taşkın
Bu yazıda yirmi yılı aşan AKP iktidarları döneminde şekillenen ama geçmişle de bazı süreklilikler barındıran bir “sosyal yardım/hizmet” anlayışını ele alacağım. Dikkat edilirse “sosyal politika anlayışı” ifadesini bilinçli olarak tercih etmedim. Olanı tariflerken olması gerekene dair de bazı öneriler ortaya koymaya gayret edeceğim. Sol/sosyal demokrat siyasetin, ikinci yüzyılda bu önerileri hayata geçirmeyi hedeflemesi büyük önem taşıyor.

Böyle bir yazıda Cumhuriyet döneminde sosyal politikaların detaylı bir incelemesi mümkün görünmemektedir. Cumhuriyetin kuruluşundan 1945 yılına kadar devletin denetiminde bir toplumsal değişim süreci yaşanmıştır. Toplumsal ve sınıfsal hareketlilik sınırlıdır. Büyük kentlerde hareketli ve talepkâr bir işçi sınıfı oluşmamıştır. Devlet sanayileşme programı çerçevesinde ortaya çıkan sınırlı sayıda işçiye yönelik kapsamlı ve himayeci politikalar izlemiştir.

SENDİKAL HAKLARIN VARLIĞI ELZEM’

Konumuz açısından asıl kırılmanın 1945 sonrasının Batı dünyasına uyum sağlamak isteyen ülkemizde 1961 Anayasası ile yaşandığını vurgulayabiliriz: 1961 Anayasası’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında “sosyal hukuk devleti” ilkesine ilk kez yer verilmiş, “Sosyal ve İktisadi Haklar ve Ödevler” yine ilk kez Anayasa hükümleri ile düzenlenmişti.

ÖZAL’IN PALTOSU

12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında Turgut Özal’ın ANAP iktidarları, prim eksenli sosyal güvenlik sistemine küresel bir saldırının da başlatıldığı döneme rastlar ve dönemin ruhunu ülkemize taşımaya büyük heves gösterir. Bu nedenle çalışma hayatına dahil edilmeleri umudu olmayan veya enformel olarak çalıştırılanlar için “sosyal yardımlar” devreye girer.

https://www.gazeteduvar.com.tr/devrimini-bekleyen-sosyal-devlet-haber-1630380