Günal Kurşun: Bakanın “Af Değil” Demesine Bakmayın, Bu Düpedüz Af
Bakanın af değil demesine bakmayın, bu düpedüz af. Sayın bakanın gerekçeleri, tıpkı 2001 Rahşan Affı döneminde yapılan tartışmaları anımsatıyor, argümanlar aynı. O zamanki iktidar da Rahşan Affının bir af olmadığını söylemişti.
Hırsızlar, tecavüzcüler, katiller, ellerinden gelse şampanyalı kutlama yapacaklar. Af çıktı! Siyasi suçtan, özellikle de medeni bir ülkede bulunmaması gereken hale dönüşen Terörle Mücadele Kanunu çerçevesindeki suçlardan yargılanan ve ceza alanlar dışında neredeyse herkese uygulanacak bir af çıktı.
31 Temmuz 2023 itibariyle uygulaması başlayacak infaz düzenlemesiyle, amiyane tabirle “adi suçlardan” yatan çoğu kişi yararlanabilecek. Yeni seçilen meclisimizin ilk yaptığı işlerden biri, artık alışkanlık hale gelen, yine medeni ülkelerde örneği bulunmayan “torba yasa” modeliyle ipe sapa gelmez konuları aynı çuvalın içine doldurmak oldu. Ağız ve diş sağlığı mevzuatından KDV oranları düzenlemesine aklınıza gelemeyecek çeşitteki konuların arasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a geçici madde eklenmesi hükmü, aslında bir toplu özel af niteliğinde. Yalnızca adına af dememişler, “infaz düzenlemesi” demişler, çünkü af deseler çıkarma şekli zorlaşacak.
…
Bakanın af değil demesine bakmayın, bu düpedüz af. Sayın bakanın gerekçeleri, tıpkı 2001 Rahşan Affı döneminde yapılan tartışmaları anımsatıyor, argümanlar aynı. O zamanki iktidar da Rahşan Affının bir af olmadığını söylemişti; buna karşın cezaevleri boşaltıldıktan sonra karar açıklayan Anayasa Mahkemesi, o çıkarılanın toplu özel af niteliğinde olduğunu, kanunun adına af kanunu denmese bile niteliğin değişmeyeceğini, af kanunlarının ise Anayasa’da belirtilen nitelikli çoğunlukla çıkarılması, çok daha büyük bir toplumsal mutabakat içermesi gerektiği gerekçesiyle iptal ettiğini açıklamıştı da iş işten geçmişti.
Adına af demeyince af çıkarılmadığını zannetmemek gerekiyor yani. Kapalı cezaevinde bulunanlar, önce açık cezaevine alınacaklar, oradan da salıverilecekler. Mesela kasten insan öldürdünüz ve 20 yıl ceza aldınız, 3 yıl 5 ay kapalıda yatıyorsunuz, sonra 3 ay açık cezaevinde kalıp ver elini özgürlük. Gerçek anlamda iyi halli olup olmadığınızın da bir önemi yok, zira bununla ilgilenen de yok.
Bir başka potansiyel iptal gerekçesi daha söyleyeyim, cezası 31 Temmuz’a kadar kesinleşen kişi yararlanacak, ancak halen yargılaması devam eden, örneğin dosyası Yargıtay’da 4 yıldır bekleyen kişi yararlanamayacak, cezası 31 Temmuz’dan sonra kesinleşirse çok daha fazla bir süre cezaevinde kalacak. Anayasanın 10.maddesi veya eşitlik ilkesi mi dediniz, kimin umurunda?