Yıldıray Oğur: Bu kez Batı’nın Değil, Doğu’nun Çifte Standardı Bu
Gökkuşağı dekoru yüzünden öğretmenleri işsiz bırakan LGBT karşıtı gazeteler bu milli sevince bir şerh bile düşmek istemeyecekler. Zayıf, başarısız olan LGBT’lilerin tepesine binmeye devam edip, güçlü, başarılı LGBT’lileri kutlayıp, sultan olarak alkışlayacaklar. Yıllardır Bülent Ersoy’u Beştepe’de ağırlayıp, LGBT hakkını savunan iki kırık cümle için genç şarkıcıların konserlerini iptal ettirdikleri gibi. İşte buna da çifte standart diyoruz. Bu kez Batı’nın değil, Doğu’nun çifte standardı bu.
eni Akit gazetesinin internet sitesinin dünkü Ebrar Karakurt başlığı haklı olarak gün boyu tepkiler odağındaydı.
“Milli utancımız Ebrar Karakurt’tan şampiyonluk mesajı!”
Haberin spotunda da şöyle deniyordu:
“Türk toplumunun değerlerine aykırı yaşam tarzı sebebiyle milli takımın utanç veren isimlerinden Ebrar Karakurt’tan şampiyonluk mesajı geldi.”
Haberi okuyunca Ebrar’ın şampiyonluk mesajında “Türk toplumunun değerlerine aykırı yaşam tarzı”nı gösterdiği düşünülebilir.
Burnumuza bir mandal takıp haberin devamını da okuyalım:
“A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın Milletler Ligi finalinde Çin’i 3-1 mağlup ederek şampiyon olmasından sonra eşcinsel sapkın Ebrar Karakurt’tan mesaj geldi. Twitter hesabından paylaşımda bulunan Karakurt, sapkın yaşam tarzını dayatmayı şu ifadelerle sürdürdü:
Boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler yani altın madalya.”
Ebrar, sapkın yaşam tarzını nasıl dayatmış peki?
İsmet Özel’in Mataramda Tuzlu Su şiirinden bir dize paylaşarak.
Yeni Akit’in editörleri ya o dizelerin İsmet Özel’e ait olduğunu bilmiyordu ya da bilmemezlikten gelmek işlerine geldi.
Kendisine yargı yükleyenlere verilecek en estetik cevabı vermişti Ebrar. Üstelik seçtiği dizeyle herkesi de ters köşe yatırarak:
“West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin!
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Beyazların yöresinde nasibim kalmadı
Yerlilerin topraklarına karşı suç işledim
Zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
Uyrukların içinde uygunsuz biriyim
Vahşetim, neni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
Kendime dünyada bir acı kök tadı seçtim
Yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Uzak nedir?
Kendimin bile ücrasında yaşayan benim için
Gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye ortadan ayırdım
Kimin ülkesinden geçsem
Şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
Cesur ve onurlu diyecekler
Halbuki suskun ve kederliyim
Korsanlardan kaptığım gürlek nara işime yaramıyor
Rençberlerin o rahat ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
Boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler
Sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
Mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.”
Peki, eğer Yeni Akit gazetesi için Ebrar Karakurt utanç verici bir isimse neden şampiyonluk mesajını haber yapmışlardı?
…
Sokakta gökkuşağı bayrağı yürümek isteyen LGBT’lilere, canlı bomba gibi müdahale eden polisler, vatandaşlar bu kimliklerini saklamayan voleybolculardan imza alma kuyruğundaydı.
Hiçbiri küresel lobilerin LGBT teröründen, çocuklarımıza kötü örnek olan sapkınlıktan, yavaş yavaş içimize sokulan fitneden, aileyi bitirmeyi amaçlayan kirli oyundan bahsetmedi.
Çünkü ortada bütün Türkiye’yi mutlu eden bir dünya şampiyonluğu vardı.
İlginç bir karşılaşma hali bu.
…
Yıllardır Bülent Ersoy’u Beştepe’de ağırlayıp, LGBT hakkını savunan iki kırık cümle için genç şarkıcıların konserlerini iptal ettirdikleri gibi.
İşte buna da çifte standart diyoruz. Bu kez Batı’nın değil, Doğu’nun çifte standardı bu.
Aslında ne top yekün çifte standartla suçlanabilecek tek bir Batı var, ne de tek bir Doğu.
Güçlü olanın haklı olduğu, milli başarının her hatayı örttüğü, ahlaki ve dini standartları devletin belirlediği bir dünyanın ürettiği çifte standartlar da var.