Selin Nakıpoğlu: Kız Okulları Meselesi, İstanbul Sözleşmesi Kadar Önemli
Milli Eğitim Bakanı “kız okulları” konusunu televizyon programında herhangi bir araştırma ve veri göstermeden veriye dayalı bir açıklama yapılmadan dile getirdi. Çünkü herhangi bir veri yok. Bilindiği gibi, tarikat ve cemaatlerin devletteki varlığı ve gücü tarihi zirvede! MEB bakanı da AKP döneminde siyasal islamcılığın güç toplaması ile palazlanan tarikatlardan gelen talepleri dillendiriyor.
Bu durumun içselleştirilmesi mümkün değil. Kaldı ki, çocukların tarikatlarda maruz kaldığı istismarlar hepimizin malumu iken, cumhuriyet değerlerinden vazgeçmeyi kılavuz edinmiş muktedir şayet bu yoldan dönmez ise en büyük zararı çocuklara verecektir. Çocuk yaştaki bireylere cinsiyete dayalı ayrımcılığı yaşatmamak devletin görevlerindendir. Zira toplumdaki sağlıklı iletişimin temelinde karma eğitimin katkısı yadsınamaz. Ayrımcılık ile gelen cinsiyete dayalı eşitsizlik sonucu ülkede; demokrasiden, sekülerizmden, sürdürülebilir kalkınmayı yaşatacak bir yol haritasından bahsetmemiz olanaksız hale gelir.
Ezcümle, kız okulları meselesinin İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi kadar önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve bu konuda iktidar blokunun atacağı adımlara direnmemiz şart aksi halde peyderpey kazanımlarımızı gasp etmeye devam edecekler. Şayet güçlü bir itiraz yükselmezsek, ekim ayında bir torba kanunun içine sıkıştırılıp Meclis’e getirilmesi de mümkün.