Günal Kurşun: KHK’lıların Seçimi Bu!

Hani boğaz köprüsü otoyolunda köprüden önceki son çıkış” yazar ya, onun gibi. O çıkış kaçarsa başka bir kıtada alırsın soluğu. O yakada seni ne bekliyor, bilemezsin. Rusyada, Azerbaycanda, Suriyede İranda açarsın gözünü, nereye geldim ben dersin. O son çıkışı kaçırmamak lazım!

14 Mayıs seçimlerine 10 günden az zaman kaldı. İktidarıyla muhalefetiyle, daha önceden görülmemiş düzeyde gerilimli, ancak bu gerilimin sokağa heyecan olarak yansımadığı bir seçime gidiyoruz. Eskiden olsa, her yer tüm partilerin bayrak ve flamalarıyla kaplanır, ortalık seçim broşüründen geçilmezdi. Bu seçimde bunların hiçbirini görmüyoruz.

Elbette üç büyük şehirde, özellikle İstanbul ve Ankara’da belediyelerin el değiştirmesinden kaynaklı, “billboard”larda artık tek bir kişinin propagandasının yapılmasının önüne geçilmiş görünüyor, görece bir denge var. Buna karşılık medyada benzer bir denge durumuyla karşılaşmıyoruz. Örneğin devlet kanalı olan ve “kamu yayıncılığı” gerçekleştirdiğini iddia eden TRT, son bir ayda 32 saat Erdoğan, 25 saat Bahçeli yayınına karşılık sadece 32 dakika Kılıçdaroğlu yayını yapmış. Havuz medyasında da durum farklı değil. Yorum programlarında Kılıçdaroğlu’nun mezhepsel kimliğine örtülü hakaretlere hiç değinmiyorum.

KHK’lıların, liyakatine güvenerek çalışanların, sırf siyasi bir torpili olmadığı için çalışma hayatında terfi alamayan memurların, siyasi parti aidiyeti olmadığı için ihale alamayan müteahhitlerin, ekoloji hassasiyetiyle ormanı kesip doğayı talan etmeye kıyamayan üretenlerin, Kürtlerin, Alevilerin, Çerkeslerin, Romanların, Ermenilerin, Süryanilerin, Yahudilerin, Hristiyanların, diğer her türlü azınlığın, LGBTİ’nin, belli bir okulun görüşünün devletçe dayatılmasından hoşlanmayan Sünnilerin, deistlerin, ateistlerin, aklı başında, yaşadığı yere sahip çıkabilen kentlilerin ve köylülerin, emeğinin karşılığını alabilmek isteyen işçilerin ve sürdürülebilir sermayeden yana olan iş sahibinin, üniversite öğrencisinin, haysiyetli akademisyenlerin, hukuktan ve adaletten yana olanların, sürekli dayak yemek istemeyen sağlık çalışanlarının, kısacası Türkiye’nin seçimi bu. Güvenmek zorundayız.

O son çıkışı kaçırmamak lazım!

Günal KURŞUN’un Yazısı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir