Çarşamba, Ekim 4, 2023
GÜNDEMYAZARLAR

İttifaklar, KHKlıların Güvenini Kazandı Mı?

Seçimlere az bir süre kaldı… 14 Mayıs akşamı neler yaşayacağımızın göstergesi şu günlerde saklı. Hem Millet İttifakı, hem Emek ve Özgürlük İttifakı hem de Cumhur İttifakı’nın bu günlerdeki tutumlarının sonuçlarını o gece görmüş olacağız.

Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Bu zorlu sürecin kendi içinde önemli göstergeleri de vardı… Saadet Partisinde Kemal Bey’in adaylığının açıklanması o gecenin mütedeyyin insanlar için kandil akşamı olması gibi unsurlar sürecin ortaklaşma üzerinden yürütüleceğini de gösterdi. Kaldı ki özellikle Cumhur İttifakı ve destekçileri tarafından sıklıkla dile getirilen “bir başkan beş yardımcı ülkeyi nasıl yönetecekler” söyleminin de kırıldığını düşünüyorum. Bir kriz haliydi ve liderler her biri kendi özelliklerini ortaya koyarak krizi çözdüler. İyi Parti Genel Balkanı Meral Akşener ile birlikte kurmaylarının durumunu şu an burada bir kenara bırakmış olayım.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda da benzer krizlerin yaşandığını biliyoruz. Özellikle TİP’le yaşanan vekil sayısı gibi durumlar her ittifakta krizin her an oluşacağını göstermiş oluyor. Çok takip etmemekle birlikte Cumhur İttifakı’nın da aynı süreçleri yasadığını tahmin etmemiz güç değil. Ancak hemen belirtmemiz gerekir ki bu seçim başka secim ve hiç bir siyasi partinin ittifak içinde kriz çıkarma lüksü olamaz. Bu yola başvuran partilerin seçmen gözünde güvenirliliği sorgulanmaya başlanır…

Tüm bu olan biten göz önüne alındığında partiler, pozisyon belirlerken güveni nasıl tesis edecek?

Seçim Kanunu’nun değişmesi zorunlu olarak ittifakları beraberinde getirdi. Birbirleriyle benzemez olanların uyum içinde çalışması iktidar olma yolundaki ilk sınavları… AKP bilmeden bir iyilik bile yapmış olabilir. Partiler zorunlu ve karşılıklı siyasal birliktelikten ortaklaşmaya ve güvene dayalı politikalar oluşturmaya yönelik adim atmak zorunda kaldı. Bu hayra alamet durum farklı siyasal kültürden ve ideolojiden bireylerin ve grupların birlikteliğini ortaya çıkardı. Öyle ki bu durum ittifakların sloganlarına bile yansıdı. “Birleşe birleşe kazanacağız” diyen bir Millet İttifakı ile “Buradayız birlikte değiştireceğiz” diyen Emek ve Özgürlük İttifakı…

İşte güven ve ortaklaşma demişken biz KHKlileri ilgilendiren tam da burası. Pek çok siyasi parti ile bugüne kadar bir araya geldik. CHP’nin birçok ilde düzenlediği “KHKlılarla Buluşmalar” etkinliği, DEVA Partisi’nin “KHK Eylem Planı”, liderlerin KHK sorununun çözümüne dair basına yansıyan açıklamaları ve TV’deki söylemleri. Hepsi iyi hoş güzel… Ancak yetersiz… Bunu ifade ettiğimizde genel olarak karşılaştığımız tepki şu oluyor “her an KHK ile ilgili açıklama bekliyorsunuz”. Bu tepkiyi verenlerin haklılık payı olduğu gibi bunu talep eden bizlerin de haklılık payı var sanırım.

Evet KHK ülke sorunlarından sadece birisi… Ancak bizim de “güven sorunumuz” var. Bu güveni sağlamak ise muhatabımız olan siyasi partilerin görevidir. Seçimler için son viraja girilirken KHK’lı Platformları Birliği’nden birkaç ismin Mecliste yer alacak şekilde vekil listelerinde yer alması çok önemli. Bu belki de bugüne kadar ki en önemli somut gösterge olacak. Çünkü söylenen ve arkasında durulan vaatlerin ete kemiğe bürünmesi ancak böyle sağlanabilir. Bu KHKliler için güvenli adreslerin de belirlenmesi demek olur…

Bunun yanında KHK’lilerle bir araya geldiğimizde bir oyun Kemal Kılıçdaroğlu’na gideceğini söylüyorlar ancak sıra vekillik için oy kullanmaya geldiğinde orda soru işaretleri ortaya çıkmaya başlıyor. Eski kodlar, birikmiş bagajların etkisinden ziyade kendilerinde kırılmış olan ‘güven’in dışa vurumu olduğu anlaşılıyor. Ülkede iktidar değişecekse ve buna talip olanların seçimlere gitmeden görmesi ve adım atması gereken konu burası… GÜVEN…

Birlikte Daha Güçlüyüz bu gücü karşılıklı güvenle ortaya çıkarmaya ne dersiniz?

Fatma AYPARÇASI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir