Cumartesi, Kasım 25, 2023
YAZARLAR

Neden KHK’lı Platformları Birliği’nden Vekil Çıkmalı?

KHK’lı Platformları Birliği işini kaybetmiş ve sosyal tecride maruz kalmış KHKlılar tarafından doğal akış içinde kendiliğinden oluşmuş gönüllü insan birlikteliğidir. Aynı zulme maruz kalmış insanların bir araya gelerek örgütlü bir hak arama mücadelesi yürütmesi hayatın olağan akışında gayet normal bir durumdur. KHK Platformlarında bir araya gelen toplumun farklı siyasi ve sosyal kesimlerinden mağdur insanlar KHK zulmünü sona erdirmek ve haklarını geri almak için mücadele etmektedir.

KHK zulmüne karşı yürütülen mücadelenin hukuki ve siyasi olmak üzere iki önemli kolu vardır. Ülkede bağımsızlığı ve tarafsızlığı zayıflatılmış yargıdan netice almak oldukça güç görünmektedir.  Netice almak zor olsa da hukuki mücadele aksatılmadan devam ettiriliyor. 7 yıl içinde küçük de olsa bazı hukuki kazanımlar olmuştur. Adaleti ancak cesur insanlar sağlayabilir. Küçük bir şehre gönderilirim korkusu ile hukuka aykırı kararları verenlerden fazla bir şey beklemek saflık olur.

KHKlılar olarak derdimiz siyaset olmamasına rağmen, derdimize çare siyasette gözükmektedir. Biz KHKlılar kanunlarda suç olarak sayılan hiçbir suçu işlemedik. İşimizi ve haklarımızı kaybetmemizin hukukla hiçbir alakası yoktur. Hukuk bir tarafa konulunca, hakimler hukuka göre değil de siyasi talimatlara göre karar verince ülke,  hak ve özgürlükler bakımından yaşanamaz hale geldi. Ülkelerin özgürlük endeksini ölçen uluslar arası kuruluş olan Freedom House 2018 yılından itibaren özgür olmayan ülkeler kategorisine sokmuştur. Demokrasi iyice zayıfladı ve tek adama dayalı rejimde keyfilik egemen oldu. Önümüzdeki seçimde biz adaylar arasında seçim yapmaktan ziyade demokrasi ve tiranlık arasında bir seçim yapacağız. KHKlılar durumun bilincindedir. Oylarını da bu bilinç ile kullanacaklardır. Konunun muhatapları da bu durumu çok iyi bilmektedir.

Muhalefet rüzgarı arkasına aldığının farkına varmış durumda gözükmektedir. Şimdiden seçimin kazanıldığı havasına girilmesi endişe verici rehavete yol açabilir. Muhalefet Yüzde 50’yı zar zor bulan anket sonuçları varken, toplumun her kesimini dikkate almaktaydı,  kendisini her kesimin gönlünü kazanmak zorunda görmekteydi. Bu çaba sayesinde 6’lı Masa kuruldu, farklı kesimler ile iletişime geçildi. Toplum olarak uzun zamandır özlem duyduğumuz kucaklayıcı yaklaşımı muhalefette özellikle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsında gördük. Ülke olarak yaşadığımız asrın felaketine,  asrın en liyakatsiz kadrosu ile yakalandık. Kötü yönetim, daha doğru ifade ile yönetimsizlik, felakete felaket ekledi. Deprem felaketindeki başarısızlık mevcut hükümetin desteğini iyice aşağı çekti. Anket firmaları, iktidar ile muhalefet blokları arasındaki oy farkının, muhalefet lehine yüzde 10 dan fazla olduğunu belirtmektedirler.

Tam da bu aşamada muhalefet seçimden önce çok önemli samimiyet sınavı verecektir. Yıllar yılı sistematik şekilde şeytanlaştırılmaya, ötekileştirilmeye çalışılan fakat masumiyetlerini her ortamda ispatlamış olan KHKlılar konusundaki tavrı önemli bir sınav olarak karşımızda durmaktadır. Geldiğimiz noktada KHKlıların kendilerine zulmedenlere oy vermeyeceği aşikârdır. Muhalefet nasıl olsa mecburen bana oy verecekler, seçimi de rahat kazanıyorum diyip, konforlu alanı seçip KHKlılar konusuna hiç girmeden mi seçim çalışması yürütecekler yoksa KHKlıların haklı taleplerini mi dillendirebilecekler?

Prof.Dr. Mehmet Efe Çaman’ın ‘Duymak İstemeyeceğimiz Gerçekler’ başlıklı yazısını okudum. Muhalefetin atacağı adımlara göre yazıyı değerlendireceğiz.  Muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun Eylül 2022 de Sakarya’da KHKlılar ile ilgili beyanlarını en kısa süre içerisinde tekrar duymak isteriz. Adaylık Konuşmasında üzerinden çeyrek asır geçmiş 28 Şubat Mağduriyetlerine değinmiş olup, yanı başında yüz binlerce insanın hayatını alt-üst eden KHK zulmüne hiç değinmemesi KHKlılar içinde kırılganlığa sebep olmuştur. Kendisinin konuşmalarını hazırlayan ekibe çeki düzen vermesi yerinde olacaktır. Zalim dediğimiz kişiler bile Yusuf Kerim’in feryadını duydu ve meclise Yusuf Kerim’in annesine kavuşturacak kanun tasarısını getirdi. Yusuf Kerim’i ağzına almaması büyük eksiklik olmuştur.

KHKlılar yıllarca haksızlıkların bitmesini bekledi, umutla bekledi, çok hayal kırıklığı yaşadı, hayal kırıklığı yaşamaktan çok yoruldu. Binlercesinin kalbi ve ruhu bu hayal kırıklıklarını kaldıramadı. Haklarına kavuşamadan aramızdan ayrıldılar. Resmi rakamlara göre son 7 yıl içinde 2 milyondan fazla insan uyduruk gerekçeler ile terör soruşturması geçirdi. 200 binden fazla insan işini ve dolayısı ile sosyal çevresini kaybetti. KHKlılar ve OHAL uygulamalarından mağdur olanlar seçmen kitlesinin yaklaşık yüzde 4 ünü oluşturmaktadır. Bu orana göre KHKlıların 20-25 milletvekili ile mecliste temsil edilmeleri gerekir. KHKlıların derdi veya isteği Milletvekili olmak değildir. KHKlıların isteği haksız şekilde hile ile ellerinde alınan işlerine geri dönmektir. KHKlıların hiçbirinde Milletvekili olma derdi olmadığı için Milletvekili olma fikrine sıcak bakmıyor. 20-25 kişi değil fakat Uzun yıllar KHK Platformlarında hak hukuk mücadelesi vermiş ve toplumca tanınmış 3-5 KHKlının Mecliste bulunması gerektiğini düşünenlerdenim.  Seçilecek yerlerden birkaç kişinin aday gösterilmesi Muhalefet için samimiyet göstergesi olacaktır. KHKlılar yok saymadıklarını, iktidara geldiklerinde haksızlıkları gidereceklerini göstereceklerdir.

Diğer taraftan Platformlar içinde etkin mücadele yürüten birkaç KHKlı arkadaşımızın aday gösterilmesi KHKlılar içindeki karamsar havayı dağıtacaktır. Muhalefetin iktidar olması durumunda KHK zulmünü gidereceğine dair inancı güçlendirecektir. KHKlıların AKPli olup , KHK zulmünün sona ermesi için muhalefete oy verecek çok sayıda yakını vardır. KHKlıların AKPlı yakınlarını ikna edip Muhalefete oy vermelerini sağlamaları için muhalefetin adım atması gerekiyor. KHK zulmüne karşı çözüm önerilerini yüksek sesle dile getirmesi gerekir.

 Muhalefetin aday belirlerken 2018 tecrübesinden ders çıkarması gerekir. CHP’den vekil olup, son soluğu AKP’de alan Mehmet Ali Çelebi vakalarını tekrar yaşanmaması gerekir. Henüz seçimin kazanıldığı falan yok, son saniyede karar değiştirecek milyonlarca seçmen var,  çok çalışıp sandıktan birinci parti çıkmayı başarmanız gerekiyor. Zengin azınlıkları temsil eden Milletvekilleri yerine tüm milletimizi temsil eden kişileri Milletvekili adayı olarak belirlemeniz seçimde ve seçim sonrasında başarınızı artıracaktır.

KHK Mücadelesinde kendileri istemese de öne çıkmış değerli arkadaşlar, milletvekili olma gibi bir derdiniz olmadığını biliyoruz. Bunu kişisel bir tercihten ziyade milyonlarca insanın talebi ve sorumluğu olarak görmelisiniz. Milyonlarca insanın umudunu artırmak için, karamsarlığı dağıtmak için etkin mücadele için milletvekilliğine aday olmalısınız.

ENGİN AVCI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir