‘Eşe Özel İlan’ YÖK’e Taşındı: Atama Nasıl Yapıldı?
Dumlupınar Üniversitesi’nde ‘eşe özel ilan’ kadrosunda yeni bir gelişme yaşandı. Jüri üyesi akademisyen yaşananları YÖK’e bildirerek, “liyakat ve adalet düzleminde kararlar vermeliyiz” dedi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde Fen Edebiyat Fakültesi’nde görev almak üzere doktor öğretim üyesi ilanı kadrosuna eşini alan akademisyenle ilgili YÖK’e başvuru yapıldı.
Gazete Duvar’dan Haci Bişkin’in haberine göre, Üniversitede görevli akademisyen ve aynı zamanda doktor öğretim üyesinin jürisinde yer alan Tuncay Bülbül, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na yaptığı başvuruda, Prof. Dr. Ersen Ersoy’un kendisini sosyal medyada tehdit ettiğini ve hakaret suçu işlediğini söyledi. Ayrıca Bülbül, eşe özel ilan kadrosunun nasıl yapıldığını anlattı.
İTİRAZ EDEN AKADEMİSYENE HAKARET
Eski Türk Dili Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için geçtiğimiz aylarda bir ilan açıldı. İlanda, ‘Eski Uygur Türkçesi alanında doktoralı olup Harezm Türkçesi ve Memlük Kıpçakçası ile ilgili çalışmaları olmak’ kriteri yer aldı. Doktora öğretim üyesi kadrosu için birçok aday, üniversiteye başvuruda bulundu. Bu adaylar arasında Fen Edebiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Ersen Ersoy’un eşi Gülser Ersoy da vardı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda kriterlere en uygun kişi Gülser Ersoy oldu. Ersoy kadroya alındı ancak üç jüri üyesinden biri olan Prof. Dr. Tuncay Bülbül duruma tepki gösterdi. İddiaya göre Bülbül’ün itirazları sonucu Gülser Ersoy’un ataması durduruldu. Ancak Bülbül bu kez sosyal medyada tehdit ve hakaret içerikli paylaşımlara maruz kaldı.
‘AKRABA KAYIRMACILIĞINI BİR KENARA BIRAKMALIYIZ…’
Tehdit, hakaret ve aynı zamanda mobbing’e maruz kaldığını anlatan Bülbül, konuyla ilgili şikayette bulunarak durumu YÖK’e bildirdi. Bülbül, doktor öğretim üyesi jüri üyeleri arasında bulunan kişilerin Ersoy’un eskiden beri arkadaşları olduğunu iddia etti. Bülbül, YÖK’e yaptığı şikayette, “İki jüri üyesinden biri İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. M.E., diğerinin de Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. H. Y. olduğunu, her iki jüri üyesinin de tüm akademik kriter ve etik ölçütleri bir kenara bırakarak Ersen Ersoy’un eşi Gülser Ersoy’un atanması yönünde yanlı bir rapor düzenlediklerini öğrendim. Yaptığım araştırmada Doç. Dr. M.E.’nin lisanstan beri Ersen Ersoy’un karısı ile arkadaş olduğunu, M.E.’nin de doktorasını Ersen Ersoy’la birlikte Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma Enstitüsü’nde tamamladığını öğrendim. Kısacası Doç. Dr. M.E.’nin akademik kriterler ve etik ilkeler bağlamında değil, arkadaşının lehine olacak şekilde rapor yazdığı kanısına vardım. Bu ve benzeri durumlar maalesef başta bölümümüzü ve üniversitemizi, daha sonra ülkemizi için için kemiren bir hastalıktır. Eğer üniversite ve ülke olarak daha güçlü yarınlar istiyorsak her şeyden önce akraba kayırmacılığını bir kenara bırakmalı, liyakat ve adalet düzleminde kararlar vermeliyiz” dedi.