Yazgülü Aldoğan: Mesele Saç Değil!
Gezi direnişinden sonra dilimize pelesenk olan sözü anımsarsınız: Mesele sadece ağaç değil! Saç da ağaç da bardağı taşıran damladır; hak ve özgürlüklere, canlılara, ağaçlara, hayvanlara yapılan baskı ve eziyet öyle bir noktaya gelir ki “Yeter artık” denilir. İşte Tahran’da 13 Eylül’de Mahsa Amini’nin irşad devriyeleri tarafından “kıyafet kurallarına uymadığı” gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölmesi de bardağı taşıran damladır. O günden beri ülkeye ve hatta tüm dünyaya yayılan protestolarda gözaltına alınan kişilerin sayısı bini geçmiş, protesto gösterilerinin sembolü haline gelen 20 yaşındaki Hadis Necefi dahil, polis kurşunuyla öldürülenlerin sayısının ise 70’i bulduğu söyleniyor! Molla rejimi protestocuları öldürmek ve gözaltında almakla kalmıyor, interneti keserek olayların yayılmasını önlemeye çalışıyor.
…
KADINLARIN DÖNEMİ
Bir yandan da kadınlar özgür dünyada yıldız gibi parlıyor: Bilimde, sanatta, edebiyatta, siyasette, sporda, en zor işlerde erkeklerden daha başarılı, üstünler! İran’da “irşad devriyeleri” Suud’da “din polisi”, Türkiye’de, “ahlak bekçileri” istedikleri kadar saldırsınlar, İran’da ateşlenen kıvılcım her yere sıçrayacak. Kadınlar üzerlerinde dini kullanıp baskı kuran erkeklere karşı ayaklandı. Mesele saç değil, mesele eşitlik, mesele hak. Türk kadını, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuda da ileri görüşlülüğüyle kurduğu Cumhuriyetin anayasasında erkekle eşit tutulmuş, seçme seçilme hakkını kazanmış, en önemlisi laiklik ve medeni kanun kabul edilmiş. Ne acı ki son 50 yıldır karşıdevrim adım adım ilerliyor, bu hakların kıymeti bilinmiyorsa da bu kabusun sonu geliyor. Türkiye İran olmayacak, Türk kadını oyunu görecek ve ne pahasına olursa olsun, parlamenter demokratik rejime geri dönülecek. Hem de o başını örttürdüğünüz ilk kez oy kullanacak genç kızlar da tek adam rejimine karşı çıkacak. Çünkü onlar da eşitlik ve özgürlük istiyorlar!