Çarşamba, Nisan 24, 2024
YAZARLAR

AİHM’in Son Kararları ve Asıl Dert Edilmesi Gerekenler

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi parça parça hak ihlali kararları vermeye devam ediyor. Bu hafta yayınlanan Ataman ve Diğerleri kararına göre 230 Hakim-Savcının haksız şekilde gözaltına alındığına ve tutuklandığına karar verildi (Ataman ve Diğerleri vs Türkiye)
Kararda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesindeki Özgürlük ve Güvenlik Hakkının ihlal edildiğine hükmedilmiştir.
Daha önce vermiş olduğu Turan ve Baş Kararlarına da atıf yapılmıştır.
Kısaca özetlemek gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuruda bulunan kişilerin yakalanması, gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasının hukuka aykırı olduğuna ve bu uygulamaların kişilerin haklarının ihlal edilmesine sebep olduğuna karar vermiştir. Gözaltı kararı için gerekli olan makul şüphenin bile bulunmadığı üzerinde durulmuştur. Adalet bakanlığının öne sürdüğü gerekçelerin makul şüphe olarak bile değerlendirilemeyeceği ortaya çıkmıştır.

Hatırlanacağı üzere 15 Temmuz’un hemen ertesi günü 2750 hakim savcı açığa alınmış ve akabinde gözaltına alınarak tutuklanmış ve 1 ay bile geçmeden HSYK tarafından görevlerinden ihraç edilmişlerdi. HSYK yetkisi olmamasına rağmen kendi üyesi olan 5 Yargıcın da üyeliğinin düşmesine karar vermişti.
Bir gecede 2750 Hakim ve Savcının tespit edilerek açığa alınması Hayatin olağan akışına uygun değildir. Belli ki aylar öncesinden, belki yıllar öncesinden hazırlıklar yapılmış ve listeler hazırlanıp bekletilmiştir. OHAL işlemlerini inceleme Komisyonu devletin tüm kurumlarından bilgi ve belge alma yetkisi olmasına rağmen sona kalan 2500 kişiyle ilgili kararını 1 yıldır veremiyor. İhraç edilmesinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen OHAL Komisyonu kararını beklemektedir. İş ihraç etmeye gelince bir gecede 2750 hakim ve savcı ihraç edilebiliyor fakat iş iadeye gelince 1 yılda karar verilemiyor. Aslında tersi olması gerekir. Devlet vatandaşına ceza verirken uzun uzun düşünmeli ve araştırma yapmalıdır, vatandaşa hakkını iade ederken ise olabildiğince çabuk karar vermelidir.

Öncelikle ülkedeki yargı yollarını tüketmek gerektiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden kararların çıkması uzun yıllar alıyor. Gözaltına bile alınamaması gereken kişilerin bir kısmı 6 yıl geçmesine rağmen halen hapishanelerde tutulmaktadır. Yıllar sonra hepsi ile ilgili hak ihlali kararı verilecektir. Verilecektir yıllarca hukuksuzluğa maruz kaldıktan sonra gelen bu kararlar yaraları saramayacaktır.

Olması gereken ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlar pilot karar kabul edilip, benzer gerekçeler ile haksız şekilde ceza verilen kişilerin cezalarının bozulmasıdır. Yargılaması devam edenlerin ise beraat etmesidir. Hak ihlali olarak değerlendirilen gerekçeler ile tutuklu bulunan tüm tutukluların derhal serbest bırakılması gerekmektedir.

Bazı kişiler Türkiye’nin ağır tazminatlar ödeyeceğinden bahisle çözüm üretilmesi gerektiğini savunuyor. Tazminattan daha vahim bir durum var; on binlerce vatandaşımız haksız şekilde ağır bedeller ödüyor, vicdani olan insanlar olarak asıl dert etmemiz gereken konu budur.

Engin AVCI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir