İbrahim Uslu: Yolsuzluk, Erdoğan’a İktidarı Kaybettirir Mi?
“Bal tutan parmağını yalar”, “Su akarken testiyi doldur”, “Çalıyorlar ama çalışıyorlar” gibi özlü sözler üreten bir siyasal kültürün yolsuzluklara karşı duyarlı olması pek de mümkün görünmüyor. Ancak, kendi seçmeni açısından riski minimum olsa bile, bu ve benzeri olaylar iktidarın hem cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak hem de yeterli sayıda milletvekili çıkarmak için çok ihtiyaç duyduğu yeni seçmenleri bulmasını oldukça zorlaştıracaktır.
Son günlerde gündemin en önemli başlığı yolsuzluk iddiaları. Görünüşe göre bu kez birkaç gün sonra unutacağımız bir sabun köpüğü gündemle meşgul edilmiyoruz. Tartışma daha yeni başladı ama gidişata bakılırsa kolay kolay da bitmeyecek. Bir yandan olayın taraflarından Mine Tozlu Sineren’in Halk TV’de açıklamalarda bulunması, öte yandan muhalefet partilerinin yaptığı suç duyuruları ve son olarak yine tartışmanın içindeki isimlerden biri olan Ünsal Ban’ın yurt dışına kaçmaya çalıştığı iddiasıyla gözaltına alınması konunun daha uzun zaman gündemimizde kalacağını gösteriyor.
Hepimiz şimdilik olayı tam olarak kavramaya çalıştığımız için, bu iddiaların potansiyel siyasi sonuçlarının neler olabileceği henüz irdelenmeye başlanmadı. Olayın polisiye ve yargısal taraflarının tartışılması işini daha yetkin başka insanlara bırakıp, bu yazıda söz konusu gelişmelerin seçmen davranışları bağlamında siyaseti nasıl etkileyebileceği üzerinde durmak istiyorum.
…
Tayyip Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı seçilmesini bir yıl önce yaşanan yolsuzluk skandalına borçluydu. Bakalım yolsuzluk iddiaları iktidarı kaybetmesinde de etkili olacak mı?