KHK’lıların ‘Altılı Masa’dan Beklentisi

Altı farklı siyasal partinin bir araya gelerek ülke menfaati için ortak hareket etme kararı alması Türkiye siyasal hayatında önemli gelişme ve gelecek adına umut vericidir.  Toplumsal barışa ve toplumsal uzlaşmaya olumlu  katkı sunmaktadır.

İlk turun son toplantısı Saadet Partisinin ev sahipliğinde yapıldı. Şimdiye kadar ‘Altılı Masa’dan en somut öneri olarak parlamenter Sisteme geçiş yapılacağı fikri çıkmıştır.  ‘Altılı Masa’nın parlamenter sisteme geçiş fikri risklidir. Erdoğan belli aşamadan sonra ‘tamam gelin Anayasayı beraber değiştirelim ve seçimden önce parlamenter sisteme geçelim’ derse (diyebilir) muhalefetin ana stratejisi alt üst olabilir. Seçmenler sistemlerin ne anlama geldiğini bilmez. Bu konu ile  fazla da ilgilenmez. Seçmen adalet, güven ve istikrar istiyor.

Seçilecek kişinin en az bir dönem görev yapması gerekir. Sistem illa değişecek ise bir sonraki seçim döneminde değişmelidir.

Seçimden 1-2  yıl sonra tekrar seçime gidileceği fikri seçmen tarafından ters tepebilir.

Parlamenter sisteme geçilirse Cumhurbaşkanının yetkileri sembolik olur ve esas yetki ve güç Başbakan’da olur.

Mevcut uygulanan sistemin dünyada örneği yoktur ve sistem olarak da Başkanlık sistemi olarak değerlendirilemez.

Başkanlık sisteminin en önemli kuralı yargının bağımsız olması ve iktidarı denetleyebilmesidir. Türkiye’deki en önemli mesele budur. Yargı taraflı ve bağımlıdır.  Bağımsız ve tarafsız yargı olmadıktan sonra hiçbir sistem işe yaramaz.

Türkiye’de siyasallaşan yargı adalet değil, adaletsizlik üretmektedir. Bu durum ülke için en önemli meseledir.  Bu sorunun nasıl çözüleceği noktasında muhalefet partilerinin çalışma yapması  gerekiyor.

Vatandaşlar da yargıya güven hiç olmadığı kadar düşük seviyelerdedir. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu olan World Justice Project (WJP) her yıl Hukukun Üstünlüğü Endeksini yayınlanmaktadır.  Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde (Rule of Law Index) 139 ülke arasında Angola, Mali ve Sudan’in arkasından gelerek 117’inci sırada yer almıştır.  World Justice Project’in 2020 endeksine göre 107’inci olan Türkiye 2021 yılında 10 sıra daha geriye gitmiştir. Adliyelerde yazdığı gibi gerçekten de ‘Adalet mülkün temelidir.’  Adalet olmadan, güven olmaz, güven olmadan istikrar olmaz, istikrar olmadan da kalkınma ve refah olmaz.

Yargının tarafsız  ve bağımsız olmamasının en büyük sıkıntısını OHAL ve KHK Mağdurları yaşamaktadır. ‘Altılı Masa’nın bu konuda da  net yol haritasını ortaya koyması gerekmektedir.

DEVA Partisinin hazırladığı Yargı Eylem Planını  gibi  benzer eylem planları veya yol haritalarının diğer partiler tarafından da hazırlanıp ortaya konulması gerekiyor. 

Mevcut sistem devletin kadim geleneklerini değiştirdi veya bozdu.  Bozulan sistem, bu sistemin sağladığı kolaylıklar ile hızlıca düzeltilebilir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığını sağlayacak adımlar atılarak vatandaşların yargıya güveni artırılabilir.

Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı sağlandıktan sonra yönetim sisteminde birkaç değişiklik yapılarak, yönetim sisteminin daha demokratik hale getirilmesi sağlanabilir.

Altılı Masa halkın sorunlarına çözüm üretmek istiyorsa öncelikle bağımlı ve taraflı yargı sorununu çözmesi gerekmektedir. Taraflı ve bağımlı yargının sebep olduğu tahribatı nasıl giderilebileceğini de  planlaması gerekmektedir. Arkasından da yaşanan büyük ekonomik krizin nasıl çözülebileceğine  odaklanılmalıdır.

Engin AVCI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir