Cuma, Mart 29, 2024
MEDYADA BUGÜN

Baskın Oran: Yazması Olup Okuması Olmayanlara: Patrikhane ve Ekümeniklik

Biliyor muydunuz, soruyorum çünkü devletimiz bilmiyor, Türkiye Devleti Fener’in ekümenik olduğunu resmen tanımış vaziyette.

Okumuşsunuzdur ama, çok özetle: Patrik Bartholomeos Sümela manastırındaki Meryem Ana ayini için Trabzon’a geliyor. Kendisine havalimanında, arkasında “Ekümenik Patrik Bartholomeos” yazan bir Trabzonspor forması ile bordo-mavi atkı ve çiçek hediye ediliyor.

Ortalık birbirine giriyor. İstanbul Fatih Kaymakamlığı basın açıklaması yapıyor.  “Son zamanlarda Fener Rum Patrikhanesi Patriği Dimitri Bartholomeos’un ve Patrikhanenin zaman zaman ‘ekümenik’ kavramını kullanması nedeniyle bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.” (). Çok sebeple evlere şenlik bir metin.

Kaymakamlık, Patrikhanenin ekümenik olmadığını kanıtlamak için Yargıtay 4. Dairesinin 2007’de verdiği, E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararı zikrediyor. Oysa bu karar bir yüz karası. Çünkü:

Bulgar kilisesinin açtığı bir davada Yargıtay (hani meşhur “aklımdan hiç çıkmıyor ki” fıkrasını hatırlatır gibi) hiçbir ilgisi olmadığı halde bi punduna getiriyor, “Ekümenik sıfatı Fener Patrikhanesi tarafından kullanılamaz” diyor. Yani laik Türkiye’nin Yargıtay’ı Ortodoks ilahiyatı konusunda karar veriyor.

Daha önemlisi, “’Egemen bir devletin (…) çoğunluğa dahi tanımadığı ayrıcalıkları [azınlıklarına] tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırı[dır]” diyor.

Hani bir fıkra vardır, “Yahu ben bunun neresini düzelteyim!” diye. Çoğulcu değil çoğunlukçu olduğunun bile farkında olmayan bu Yargıtay kararı hakkında ben enine boyuna yazmıştım:

Buraya şu kadarcığını alayım:

Çoğunluk haklarına “negatif hak” denir; mesela bütün vatandaşlara tanınan mülkiyet, seçme-seçilme, seyahat vs. hakkı. Azınlık haklarına “pozitif hak” denir ve bunlar çoğunluğa tanınmamış haklardır; mesela kendi okulunu kurup orada kendi dilini okutmak, gibi. Devlet bu ikinci tür hakkı azınlık vatandaşına gerçek bir eşitlik sağlayabilmek için fazladan verir.

Yargıtay 4. Daire, Mülkiye 3. sınıf öğrencisinin bildiğini bile öğrenmeden (veya bunun 19. Yüzyıl zihniyeti olduğuna aldırmadan) “Anayasa’daki eşitlik prensibi”nden bahsetmiş. Pes. Kaymakamlık da bunu 15 yıl sonra “kaynak” gösteriyor. Pes ki pes.

Açıklamanın ekümeniklik kavramından da haberi yok. Hıristiyan dünyasında “evrensel” demektir ve Fener’in 6. Yüzyıldan beri kendisini “eşitler arasında birinci” kabul eden diğer Rum Ortodoks Patrikhaneleri ve Kiliselerinin ruhani ve onursal lideri olmasını ifade eder. Sultan Fatih tarafından güçlendirilerek bir yandan Katolik Papa’ya rekabet, diğer yandan da o günkü Ortodoks dünyasına egemenlik için kullanılmıştır.

Biliyor muydunuz, soruyorum çünkü devletimiz bilmiyor, Türkiye Devleti Fener’in ekümenik olduğunu resmen tanımış vaziyette.

Başbakan düzeyinde: “Başbakan Erdoğan, ‘Fener Rum Patriği’nin Ekümenik olarak nitelenmesi sizi rahatsız ediyor mu’ sorusuna ise “rahatsız etmez” cevabını verdi.

Cumhurbaşkanlığı düzeyinde:

Sayın Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, Rum Ortodoksları Patriği,

“T.C. Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın’ın ev sahipliğinde Türkiye’de yaşayan azınlık cemaatlerinin liderleri ve temsilcileri ile İstanbul’da bir istişare toplantısı gerçekleştirilecektir. Teşrifleriniz rica olunur.” Tarih: 26 Kasım 2020.

Yoruldum. Bırakıyorum. Zaten anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az

Baskın ORAN’ın Yazısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir