Seçim Sisteminde Değişiklik ve KHK’lıların Belirleyiciliği

4 ay önce seçim kanununda bazı değişiklikler yapıldı. Bir önceki seçimde ilk defa uygulanan partilerin illerden çıkaracakları milletvekili dağılımında, önce ittifaklara göre dağıtılması, sonrasında ittifak içindeki partilere dağıtılması yönteminden vazgeçildi. Seçim barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürüldü.  İktidarın 5 yıl önce kendi getirdiği yasayı değiştirmesinin amacı nedir, yapılan bu değişiklilik, en çok hangi partiye yarar, en çok hangi partilere zarar verir?

Öncelikle Türkiye’de 50 yıldır uygulanan barajlı  D’Hondt sistemine ve bu sistem sonucu oluşan geçmiş seçimlere bakmamız gerekecek.

Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e … bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.

Bu sisteme göre seçimlerde birinci olan partiler oy oranından daha yüksek oranda milletvekili kazanmaktadırlar. İkinci parti de kimi zaman aldığı oy oranından daha fazla oranda milletvekili kazanabilmektedir. 3. 4. 5. partiler sıralama yükseldikçe olumsuz etkilenme daha da artmaktadır. Bu partiler aldıkları oy oranından daha az oranda milletvekili çıkarmaktadırlar. Bir örnek ile açıklamak gerekirse 3 milletvekili çıkarılan bir seçim çevresinde;

 1. Parti %35,

 2. Parti %33, 

 3. Parti %17,

 4.Parti %10

 5. Parti %3

 6. Parti %2 almış olsun. Bu seçim çevresinde

1.Parti 2 Milletvekili,

2. Parti 1 Milletvekili

Bu seçim çevresinde 1. parti  % 2 fark sayesinde 2. partiden 2 kat daha fazla vekil çıkarmış oldu. Eğer 3. olan parti  %0,6 daha fazla oy alsa idi o  zaman 1. parti 1, 2.Parti 1 ve 3.Parti 1 milletvekili çıkarmış olacaktı.

2018 seçimde uygulanan ittifaklar sistemi olsa idi daha değişik sonuçlar olabilirdi. Örnek olarak 1.Parti ile 4. Parti A ittifakı kurmuş olsun (35 +10=45)

2. Parti ile 3.Parti B ittifakı kurmuş olsun. (33+17= 50)

Bu sonuçlara göre A ittifakı 1 Milletvekili, B ittifakı ise 2 Milletvekili çıkarır.  B ittifakının çıkardığı 2 milletvekili 2. ve 3. parti birer vekil şeklinde paylaşılırdı.

Bu örnekten de anlaşılacağı üzere ittifak yapılması milletvekili dağılımını değiştirmektedir. İttifak sistemi 1.olan ittifaka daha çok avantaj sağlamaktadır.  2018 Seçiminde Cumhur İttifakı 81 ilin 62 ‘sinde birinci oldu ve bu avantajı kullandı.2023 seçimine gidilirken Millet İttifakı büyüme eğilimine girdi ve anketlerde Cumhur ittifakını geçti. İttifak sisteminde millet ittifakı avantajlı olduğundan İktidar seçim sistemini değiştirdi ve 2018 öncesi seçim sistemine geri dönüş yapıldı.

Temsilde adalet bakımından 2018 seçimleri en adil seçimler olmuştur. Partilerin aldıkları oy oranı ile parlamentoda temsil oranları arasında dengesizlik oluşmamıştır. 2018 seçimlerinde kullanılan oyların yüzde 98 i parlamentoda temsil edilen partilere verilmiştir. 

AKP  %42 oy oranı ile %49 Mecliste temsil oranı (295 Mv)

CHP %22,6 oy oranı ile %24 Mecliste temsil oranı (146 Mv)

HDP  %11,7 oy oranı ile %11Mecliste temsil oranı   (67 Mv)

MHP % 11,1 oy oranı ile %8 Mecliste temsil oranı    (47 Mv)

İYİ P  % 10 oy oranı ile  %7 Mecliste temsil oranı   (43 Mv)

En adaletsiz seçimler ise 2002 yılındaki seçimler olmuştur. Kullanılan oyların yüzde 55 i parlamentoda temsil edilen partilere, yüzde 45 i ise yüzde 10 barajını geçememiş partilere verilmişti. AKP Yüzde 34 oy almasına rağmen parlamentoda yüzde 66 milletvekili ile temsil edilmişti.

Yapılan değişiklik en çok sanılanın aksine AKP ye değil HDP ‘ ye yarayacaktır.2018 seçimlerinde parlamentoda temsil edilen partilerden sadece HDP bir ittifakın içinde yer almamıştı. Bu durum daha çok milletvekili çıkarmak adına HDP için dezavantajdı.

HDP batıdaki büyükşehirler hariç milletvekili çıkardığı şehirlerin çoğunda birinci parti olmuştur. Birinci parti olduğu illerde HDP sistemin birinci partiye sağladığı avantajlardan yararlanacaktır.

İkinci husus ise eğer 2018 seçimlerinde uygulanan ittifak sistemi 2023 seçimlerinde kullanılacak olsa  Millet İttifakı %45  oy oranını geçip parlamentoda çoğunluğunu sağlayacaktı. Yeni durumda ise İttifakların parlamentoda çoğunluğu sağlaması zor gözüküyor. Bu durum da HDP’nin mecliste kilit parti konumuna gelmesine neden olacaktır.

İttifak sisteminden vazgeçilmesi ise en çok MHP’nin zararına olacaktır. Eğer son dönem anketlerdeki gibi (%6 -%8 ) sonuç çıkarsa MHP mecliste grup kurmak için gerekli olan 20 milletvekilini bile çıkaramayacaktır.

Yapılan değişiklik AKP’ye yarayacaktır. Halen AKP 81 ilin çoğunda oyları azalmış olmasına rağmen, birinci parti konumundadır. D’hondt sistemi birinci olan partiye avantaj sağlamaktadır. AKP girdiği tüm seçimlerde birinci parti olmuştur ve her seçimde aldığı oy oranından daha yüksek oranda milletvekilini kazanmıştır. Öte yandan ittifak sisteminin değişmesi sebebi ile bazı illerde daha az milletvekili çıkaracaktır. Toplamda ise AKP değişiklik ile daha çok milletvekili çıkaracaktır.

CHP ittifak sisteminin değişmiş olmasından kaynaklı az sayıda vekil kaybı yaşayacak olmasına rağmen önemli oranda olumsuz etkilenmeyecektir. Birinci olduğu il sayısı arttıkça CHP daha avantajlı hale gelecektir.

İYİ Parti ise MHP den sonra değişiklikten en fazla olumsuz etkilenen parti olacaktır.  Oy oranını önemli ölçüde artıracak olmasına rağmen mecliste çıkaracağı milletvekili  sayısı 2018 seçimlerine göre önemli ölçüde artmayacaktır.  HDP’ den çok oy alacak olmasına rağmen, Mecliste HDP’ den daha az milletvekili ile temsil edilecektir.

Yeni kurulan partilerden DEVA Partisi son anketlere göre (%3-%5 arası) en fazla 3 milletvekili çıkarabilir. Diğer partiler ise hiç milletvekili çıkaramayacaktır.

Ülkemizde oy kullanan vatandaşlarımızdan yarıdan çoğu, her ne olursa olsun partisini değiştirmeyecek şekilde partilerini desteklemektedir. Seçim sonucunu ise bu sabit oylar değil son ana kadar en iyisini arayan kişilerin kullanacağı oylar belirlemektedir. Aileleri ile beraber 8 milyonu bulan OHAL – KHK Mağdurları en önemli kararsız kitleyi oluşturmaktadır. Halen kararsız olan bu insanların vereceği karar seçimin sonucuna etki edecektir. Yine ilk kez oy kullanacak Z kuşağı olarak adlandırılan grubun vereceği karar da seçim sonucunu belirleyecektir. Partilerin seçim stratejilerini bu önemli iki kesimi düşünerek geliştirmeleri kendi yararlarına olacaktır.

Seçim sistemleri temsilde adaleti sağlamak için oluşturulur veya değiştirilir. Masa başında sistemler değiştirilse bile seçimler sandıkta kazanılır. 2023 yılında yapılacak seçime aylar var. Partiler hesabını yapıp ona göre strateji geliştirecektir. Oluşturulacak ittifakları ve iş birliklerini iyi anlamak için seçim sistemini iyi anlamak gerekir.

Engin AVCI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir