Salı, Nisan 16, 2024
MEDYADA BUGÜN

Levent Gültekin: Muhalefet ‘Ceketini Koysa’ Bile Seçimi Kazanır Mı?

Esasında muhalefete önerilerde bulunmanın, bazı eksikliklere, aksaklıklara dikkat çekmenin veyahut “Şöyle olsa daha iyi olur”, “Şurada bir eksiklik var, giderilse daha sağlam olur” gibi uyarıların pek işe yaramadığı kanaatindeyim. Böyle düşünüyorum çünkü hem muhalefet partileri hem de muhalif kamuoyunun bir kısmı seçimleri çantada keklik görüyor ve bu tür uyarı ve önerileri ‘pişmiş aşa su katmak‘ olarak değerlendirip umut kırıcı buluyor.

Böyle olduğu halde yazarlar, gazeteciler olarak yine de yazmaktan, söylemekten vazgeçmiyoruz. Vazgeçmiyoruz çünkü söylenmesi gerekeni söylemedim, aksaklıklara, eksikliklere dikkat çekmedim pişmanlığını yaşamak istemiyor, bir anlamda ülkeye yönelik sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz.

Altılı masanın adı var kendisi yok

Muhalefet, bütün umudunu ekonomideki yıkıma bağlamış durumda. Yani ekonomideki yıkımın mevcut iktidarı indirmeye yeteceği rahatlığıyla hareket ediyorlar. Böyle hareket ettikleri için tartışmalı konuları netleştirme çabasına girmiyor, aday belirlerken kazanabilecek aday yerine hak ettiğini düşündükleri isimlere yöneliyorlar.

Ama en önemlisi, parçalı muhalefet yapısını ortak bir dil, ortak bir program, ortak bir söylem çerçevesinde bütünleştirme çabasına girmiyorlar.

Bu parçalı yapının toplumda yaratacağı endişenin ya farkında değiller ya da ekonomideki yıkımın bu endişeye baskın geleceği kanaatiyle hareket ediyorlar.

Ortak bir dil ve politika çabasından kaçınamaz, kaçınmamalı.

“Ekonomideki yıkım çok büyük, ceketimizi koysak kazanırız” anlayışının yarattığı rehavetten bir an önce çıkmalı.

Toplumun zihnini meşgul eden tartışmalı konuları sümen altı ederek kararsız seçmeni kendi yanına çekebileceği yanılgısından vazgeçmeli ve şimdiden seçmeni ikna edecek cesaret ve kararlılığı göstermeli.

Kararsız seçmenin sandıkta karar vermesini beklemenin yarattığı riski görmezden gelmemeli.

Altılı masa gibi bir birliktelik varsa bu birlikteliği basit bir fotoğraf karesi olmaktan çıkarıp söylem ve politika açısından güçlü bir birlikteliğe dönüştürmeli ve bu birlikteliğin ülkeyi yönetebileceği güvenini ortak mitinglerle topluma şimdiden vermeli.

Bir taraftan altılı masa deyip bir birliktelikten bahsetmek, diğer taraftan da bu birlikteliği ete kemiğe büründürecek yaklaşımlardan özenle kaçınmak, anlaşılır bir durum değil.

Umarım muhalefet, muhalefetteki bu parçalı halin toplumda yaratacağı endişenin farkına varır ve gerekli adımları atar.

Aksi durumda neyle karşı karşıya kalacağımızın sanırım hepimiz farkındayız.

Levent GÜLTEKİN’in Yazısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir