Özgürce, Beraber Yaşamın Tuğlalarını Örmek İçin Burada Olmak Çok Değerli
Her toplum, her birliktelik; problemlerle, sorunlarla, itirazlarla ve meydan okumalarla karşılaşmakta. Bu sorunlara, meydan okumalara karşı konulan tavır, çözüm metodolojisi, o topluluğun karakter yapısını ele vermekte. Peki bu meydan okumalara nasıl karşılık vermek gerekir?
Şiddetle mi?
Yok sayma ve yok etme ile mi?
Yoksa
İnsani ve evrensel ilkeler ile mi?
Müzakere ve muahede ile mi?
Tarih ve sosyoloji biliminin, bizlere sunduğu yaşamsal pratikler şunu gösteriyor. Barış ve sükûnet içinde yaşayan, özgür yaşam alanı ve refah düzeyi yüksek müreffeh toplumların teşekkülüne katkıda bulunan ilkelere sırtımızı dayadığımızda yaşanabilir bir yeryüzü mümkün.
Üzerinde yaşadığımız beşerî havza, geleneksel kodlar ve tarihi aktarımlar bir gerçekliği yüzümüze çarpma cesareti buluyor. Yaşadığımız bu havza; olayları, problemleri, sorunları sadece teoloji ve etnisite üzerinden değerlendirmiş ve bu fanustan çıkma becerisi gösterememiş ve göstermemekte ısrarlı… Katılımcı-çoğulcu demokrasi, insan hakları ve eşit yurttaşlık çerçevesinde olaylara bakma keyfiyeti olgunlaşmamış ve stratejik, jeopolitik derin bir çukurda yaşamanın ısrarı ile devam ediyor…
Annelerin hür doğurduğu insanları köleleştirmek kimin haddine…
Bir de kuşlar var Hâkim Bey,
Her şeyin başı onlar…
Onlar, özgürlüğü koyuyor insanların kafasına.
Bilimin, sanatın ve tabii ki en büyük değer insanın özgürleşmesine katkım olacaksa her hafta burada olmak çok keyifli ve değerli olacak,
Teşekkürler Özgür Platform, iyi ki varsınız.
Görüşmek dileğiyle…
Vahap AKTAŞ