En Çok Kurcalanan Anlaşma: Lozan
Bugün 24 Temmuz; Lozan Anlaşması’nın 99. yılı… Siyasetin gündeminden düşmeyen bu ülkenin doğum belgesi, kuruluş senedi, tapusu olan anlaşmanın odağında hâlâ aynı soru var: Lozan zafer mi, yoksa bir hezimet mi?
Tartışan da kim?
Tabii ki siyaset… Hani şu ‘Adaları Lozan’da verdiğimizi’ söyleyip duranlar!
…
100. yıl safsatası!
Lozan ile ilgili bir de şehir efsanesi var biliyorsunuz…
100. yılında hükmünün ortadan kalkacağı yolunda bir efsane…
Sevtap Hoca şöyle diyor: “Bu konuda iddialı konuşacağım. Belgeleri iyice taradım. 2023’te biteceğine dair en ufak bir belge ya da karine ile karşılaşmadım. Bilimsel anlamda bakıyorsam bu ‘yok hükmünde’. Ha bunu savunuyorsanız, iddianızı ispatla yükümlüsünüz, ben de size ‘belgesini gösterin’ derim. Bu belgeyi bulursanız, önünüzde eğilmeye hazırım…”
Lozan üzerine yaptığı çalışmalarla bu konuda başvurulacak önde gelen isimlerdendir Gazeteci Taha Akyol.
Bakın o Karar Gazetesi’ndeki makalesinde ne diyor: “Muhafazakârlarımız, Lozan sürecinde Türkiye’nin Başvekili olan muhalif Rauf (Orbay) Bey’in Meclis konuşmalarını bari okusunlar. Lozan süresiz olduğu gibi uluslararası antlaşmalar ancak Meclis’çe onaylanırsa geçerli olur, bu bakımdan gizli maddeler olamaz zaten. Lozan elbette tarihçilik metotlarıyla tartışılabilir fakat siyaset konusu yapılmamalıdır.”
Bugün Lozan’ın yıldönümü… Bu konuda okuma yapmak, safsatalardan uzak kalmak isteyenler için kitap önerilerim olacak…
Sahi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaları Lozan’da verdiğimizi tarihi belgelerle ortaya koyacak bir dosya hazırlatıyordu…
Üstünden beş yıl geçti, ne oldu o dosya?