Zeynep Gürcanlı Yazdı: Büyükelçi Krizinin Nereye Evrileceği, Seçimin Erkene Alınıp Alınmayacağının da Göstergesi Olacak

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan neden bu kadar büyük tepki gösterip, işi 10 büyükelçinin tümünün istenmeyen adam ilan edilmesine kadar vardırdı?

Muhalefetin buna yönelik açıklaması, Erdoğan’ın Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi unutturmak için yeni ve büyük bir uluslararası “kavga” çıkarmaya çalıştığı yönünde.

AK Parti hükümetinin daha önce de benzer yöntemleri kullandığı düşünüldüğünde, mantıklı bir gerekçe.

Ancak işin diplomatik bir boyutunun da olması söz konusu; Cumhurbaşkanı Erdoğan Eylül ayında New York’a BM toplantıları için gittiğinde, ABD Başkanı Joe Biden ile de görüşme imkanı aramış, ancak bulamıştı. Ardından Türk tarafı Erdoğan ile Biden’ın Ekim sonunda Roma’da yapılacak G-20 toplantısında görüşeceklerini açıkladı.

“Görüştü/görüşmedi” tartışmasının yaşandığı bu dönemde ayrıca araya Türkiye’nin ABD’den yeni F-16 alım talebi, New York’ta üst mahkemenin –Türkiye’nin aksi iddialarına rağmen- Halkbank davasına “devam edilsin” kararı girdi.

Erdoğan’ın –eğer gerçekleşirse- Roma’daki toplantıya kadar Amerikan Büyükelçisi’ni persona non grata ilan etme tehdidi ile “Türkiye’nin önemini Washington’a hatırlatmak” istemiş olabilir.

Ankara’da, Erdoğan’ın bu çıkışının orta vadede AK Parti’nin eriyen oylarına karşı bir önlem olabileceği de konuşuluyor;

10 Büyükelçi krizinin hükümet tarafından, ekonomik kriz, giderek yaygınlaşan yolsuzluk/kayırmacılık iddia ve belgeleri, beka/sınır ötesi operasyon konularının artık gündem yaratamaması nedeniyle memnuniyetsizliği artan AK Parti seçmenini “yeniden bir araya getirmek” için kullanılmaya çalışılması muhtemel.

Bu açıdan bakılırsa, 10 Büyükelçi krizinin nereye evirileceği, Türkiye’de seçimin erkene alınıp alınmayacağının da göstergesi olacak gibi…

Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir