Cumartesi, Nisan 20, 2024
GÜNDEMHABERLERHUKUKİNSAN HAKLARI

KHK’lı İşçiler İçin AYM’den ‘Tazminat ve Yeniden Yargılanma’ Kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM) Bitlis’in Tatvan ilçe Belediyesi’nde çalışırken KHK ile işten atılan işçilerin başvurularını kabul ederek birden fazla hak ihlali ve işçilerin tazminat talebini kabul etti. AYM kararı KHK ile işten atılanlara tazminat ödenmesini hükmeden ilk karar olmasının yanı sıra emsal niteliğinde olan “Adil yargılanma hakkının ihlali”, “Makul sürede yargılanma hakkının ihlali” ve “Adli yardım talebinin yerine getirilmesi” gibi kararları da içeriyor.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 2017 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Tatvan Belediyesi işçilerinin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuru kabul edilerek KHK’lı işçiler lehine karar verildi.

Yaşadıkları süreci SÖZCÜ’ye anlatan AYM’ye başvuran işçilerin vekili Av. Diyar Orak, iş akdinin feshedilmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını sadece OHAL bürosundan gelen listeye dayandığını kaydederek şunları söyledi:

* 2017 Şubat ayında Tatvan Kaymakamlığı OHAL bürosu tarafından 667 sayılı KHK gereği bir liste hazırlandı ve bu liste Tatvan Belediye Başkanlığına gönderilerek listede isimleri yer alan personellerin iş sözleşmelerinin feshedilmesi istendi. Belediye Başkanlığı kendisi bildirilen bu listeye istinaden herhangi bir araştırma yapmadan personellerin iş sözleşmesini KHK gerekçesi ile feshetti.

* Bunun üzerine Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığımız dava ile personellerin iddia edildiği gibi herhangi bir örgütle irtibatları veya iltisakları olmadığı iddiasıyla işçilerin işe iadelerine karar verilmesini talep ettik. Yargılama aşamasında mahkemeden terör savcılıkları, terör mahkemeleri milli istihbarat teşkilatı, emniyet genel müdürlüğü vb. toplamda 12 kurumdan bilgi alışverişinde bulunulmasını ve müvekkillerimiz hakkında herhangi bir soruşturma veya suç kaydının olup olmadığının sorulmasını talep ettik.

* Bu talep mahkeme tarafından kabul edildi ve kurumlar ile yazışmalar yapıldı. Gelen cevabi yazıların hiçbirinde müvekkillerimizin örgütle irtibatlı olduklarına dair bir bilgi verilmedi. Fakat buna rağmen mahkeme tarafından işe iade taleplerimiz reddedildi. Taleplerin reddedilmesi üzerine karara karşı istinaf başvurusunda bulunduk. İstinaf mahkemesi tarafından yerel mahkeme kararları usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurumuzun esastan reddine karar verildi. Kanuni düzenleme nedeniyle bu kararlar kesin nitelikteydi.

“ANAYASA MAHKESİME BAŞVURDUK VE HAKLI BULUNDUK”

Başvurularının istinaf mahkemesince reddedilmesi sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne ihlal tespiti yapılması için başvuru yaptıklarını belirten Orak sözlerini şöyle sürdürdü:

* Yapmış olduğumuz başvuruda haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan kişiler hakkında bu şekilde iş sözleşmesinin feshedilemeyeceğini ve kamu otoritelerinin kendilerine verilen yetkiyi kullanmada sınırsız hak sahibi olamayacaklarını bu nedenle iş sözleşmelerinin feshinin hukuki zeminde bir karşılığı bulunmadığını ifade ettik. Anayasa mahkemesi tarafından bu şekildeki başvurumuz da kabul edildi.

* Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmayan işçiler açısından bu şekilde iş sözleşmesinin feshedilmesinin hukuken mümkün olmadığına hükmetti. Anayasa mahkemesinden üç temel hakkın ihlal edildiği tespiti yapılmasını talep ettik. Bunlardan ilki makul sürede yargılanma hakkıydı. Çünkü kanuni düzenleme gereği ilk derece mahkemesi ile Yargıtay’ın dosya hakkında karar vermesi için geçmesi gereken süre 4 ay olarak belirlenmişti.

* Fakat yargılamalar 2 yıl 7 ay sürdü. Bu nedenle anayasa mahkemesi bu başvurumuzu haklı buldu ve makul sürede yargılanma hakkı ihlali nedeniyle müvekkillerin her birine 5 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Başvuruya konu ettiğimiz taleplerden biri de masumiyet karinesinin yani lekelenmeme hakkının ihlaliydi. Çünkü aslında suçsuz olan işçiler suçluymuş gibi bir muameleye maruz kalmışlardı.

“İŞÇİLER HAKKINDA İŞE İADE KARARLARININ VERİLMESİNİ BEKLİYORUZ”

İşçilerin iadesini beklediklerini belirten Orak şu ifadeleri kullandı:

* Anayasa mahkemesi tarafından verilen ihlal kararı benzer durumda olanlar için emsal teşkil etmektedir. Çünkü haklarında herhangi bir soruşturma veya suç kaydı bulunmayan kişiler bu şekilde KHK gerekçeleri ile işlerinden edildiler. Fakat adil yargılanma hakkının temellerinden biri de masumiyet karinesidir. Yani hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan kimse suçlu ilan edilemez ve suçluymuş gibi bir muameleye maruz bırakılamaz.

* Müvekkillerimizle ilgili durum aslında ne yazık ki böyleydi. Hiçbir şekilde suça bulaşmamış hiçbir suç ve soruşturma kaydı olmayan bu kişiler siyasi bir takım amaçlar doğrultusunda işten çıkarıldılar. Fakat biz hukuki mücadeleyi devam ettirme kararı alarak kesinleşen kararları Anayasa Mahkemesi’ne gönderdik.

* Anayasa mahkemesi de bu ihlal kararı ile masumiyet karinesine yeniden vurgu yaptı ve temel hakları ihlal edilen işçiler açısından ihlalin ortadan kaldırmasını sağlamak üzere dosyaların yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dosyaların gelmesinin ardından mahkemece işçiler hakkında işe iade kararlarının verilmesini bekliyoruz.

Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir