Dağıtım Şirketinden, Elektrik Duasına Çıkan Köylüler Hakkında Suç Duyurusu
Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), Urfa’nın Suruç ilçesinde ‘elektrik duası’na katılan köylüler hakkında “halkı DEDAŞ’a karşı kin ve düşmanlığa kışkırtma” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık 15 kişi hakkında soruşturma başlattı. Elektrik duasına katılanlardan Mustafa Tüzün, “Dua etme ne zamandan beri suç oldu” derken, CHP’li Mahmut Tanal “Elektrik duasına çıkan kişiler masumdur” paylaşımda bulundu.
Urfa Suruç’un Aşağıkarıncalı Mahallesinde gerçekleştirilen elektrik duası eyleminde ilginç bir gelişme yaşandı. DEDAŞ, Elektrik duasına çıkan 15 mahalle sakini hakkında “halkı DEDAŞ’a karşı kin ve düşmanlığa kışkırttığı” iddiası ile suç duyurusunda bulundu.
Elektrik duası eylemine imamlık yapan ve günde 12 saat elektriklerin kesilmesi nedeniyle artık bezdikleri için elektrik duasında bulunduklarını ifade eden mahalle sakinlerinden Mustafa Tüzün, “Dua etme ne zamandan beri suç oldu. Biz devletimizin yanında olan vatandaşlarız. Biz sadece mağduriyetimizi kul çözmeyince sorunumuz çözülsün diye Allaha dua ettik” dedi.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞINA KÖKLÜ ÇÖZÜM BULSUN’
Tüzün, günlerdir yaşanan uzun elektrik kesintilerini ironik bir şekilde protesto ettiklerini, suçsuz olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Hakkımda yapılan şikayet tamamen keyfi olup hukuki dayanaktan yoksundur. Ben ve mahalle sakinleri haklı olarak sistematik hale gelen elektrik kesintilerini ironik bir şekilde protesto ettik. Bunda hiçbir suç yoktur. Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçunun unsurlarından hiçbiri bu olayda yoktur. DEDAŞ bu tür şikayetlerle savcılığı meşgul edeceğine elektrik kesintilerine köklü bir çözüm bulmalıdır. Suç duyurusunda bile vatandaşları kaçak elektrik kullanmakla suçlamaktadır. Bu aslında bir itiraf olup binlerce insanın toplu cezalandırıldığının göstergesidir. Savcılık, bu şikayete ifade bile almadan takipsizlik vermelidir. Aksi halde yarın öbür gün yağmur duasına çıkan vatandaşları da meteoroloji genel müdürlüğü şikayet edebilir. DEDAŞ gibi kurumların bu tür protestolara daha iyimser yaklaşması lazım. Savcılıktan bir an önce takipsizlik kararı verilmesini bekliyoruz.”