Kadın Kahramanlarımız Çete Ayşe
Halil Köken
Ayşe Aydın İmam Köyünde 1894 yılında dünyaya gelen bir kahramandır.16 Yaşında iken Kayacık köyünden Mustafa ile evlenir ve Kayacık’a yerleşir. Kocası 1915 yılında Çanakkale’de şehit olmasından sonra kendi köyüne geri döner.
Aradan 4 yıl geçer. Gelen haberler iyi değildir. Yunan İzmir’e gelmiştir ve girdiği her köyde ırz, namus pay imal olmaktadır. Ve Mayıs ayında düşman Aydın’a gelir. Aynı vahşetler burada tekrar edildiğine dair haberler gelmektedir.
Ayşe bir gün Aydın’a gider. Rahmetli kocasından yadigâr kalan bir çift küpeyi satar. Karşılığında bir asker kaçağından bir mavzeri mermileriyle beraber alır. Şehrin çıkışında Yunan karakolu vardır. Giriş ve çıkışta halk kontrol edilmektedir. Silahı saklamak için buğday alır ve dar bir çuvala koyar. Silah ve mermileri çuvala koyup buğdayın içine saklar. Bu şekilde silahı köyüne getirir. Köyünden birisinden nişan alma dersleri alır ve böylece silahşor olur.
Kendi çetesini kurar ve savaşlara katılır. Hedef Aydın’ı Yunanlılardan kurtarmaktır. Aydın’ın ilk kurtuluşunda ( Bu saldırı 28 Haziran 1919’da başlamış ve 3. Gün 30 Haziran 1919’da başarıya ulaşmış ve Aydın Yunanlılardan kurtulmuştur.) İmam Köylü Çete Ayşe’de katılmıştır.
Fakat Aydın’a girilince her grup “Aydın kurtuldu işimiz bitti” düşüncesi ile kendi köyüne geri dönmüştür. Bu zaman dilimi aynı zamanda köylünün harman zamanı olmasının da rolü büyüktür. Netice de Yunanlılar 3 gün sonra Aydın’a geri dönmüştür.
Önce Çine yolunda sonra Köşk yolunda yeni bir cephe oluşturulur. Çete Ayşe burada da çetesi ve silahıyla beraberdir. Hasta olmasına rağmen ödemiş cephesine yapılan saldırıya katılır. Bu savaşta yaralanır. İyileşir iyileşmez tekrar cepheye koşar.
Çete Ayşe bilindiği kadarıyla Ege bölgesinde ilk kadın efedir. İşgale uğradıklarında namus davasıyla silaha sarılan bu kadın kahramanımız “elinin hamuruyla” erkek işine karışmış olan biridir. Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’nin “Cihat Farzdır. Hiçbir imkânı yoksa Yunan Cephesine gidecek ve düşmana 3 taş atacak” fetvasına inanan ve bu çağrıya uyan bu kahraman kadın kurtuluşu gören nadir insanlardan biridir.
Zaferden sonra kendi köyüne geri dönmüştür. 1967 yılında vefat etmiştir.
Kendisine Mustafa Kemal tarafından İstiklal Madalyası verildi. Kendisine ait şu sözlerle yazımıza son verelim. “Bazı kadınların içinde bir pehlivan; bazı erkeklerin içinde de, korkaklıklarından dolayı, bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağın börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız.”