İktidar, Hak Gaspına Devam Ediyor!
Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul edilişinin yıldönümü. Bildirgenin 72. yılında, iktidar bloku, hakları her geçen gün daha da fazla erozyona uğratmaya devam ediyor.
Türkiye, bu iktidar döneminde dünyada hukuk devleti sıralamasında 113 ülke arasında 101. sıraya geriledi. Tek adam rejimi, sistemini oturtmak ve bekasını sağlayabilmek için demokrasi dışı uygulamalarını her geçen gün çoğaltıyor.
Cezaevlerinde şu an yüzlerce gazeteci, yazar ve aydın bulunuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa bu kadar fazla sayıda hukukçunun cezaevinde tutuluyor olması, bu iktidarın hukukla ilişkisini açıkça gösteriyor.
On binlerce KHK’lı, bu dönemde açlığa mahkum edildi, mağduriyetleri hala devam eden ihraç edilmiş kamu emekçileri sivil ölüme direnmeye devam ediyor.
Özgür basın susturulmaya çalışılırken, halkın haber alma hakkı tutuklanıyor. Sosyal medya paylaşımlarından dolayı özgürlükler kısıtlanıyor. İktidara yakın belli gruplarda toplanmış yayın organları yanlı haber konusunda yarışı açık ara önde götürüyor.
Bizler seçme ve seçilme hakkının önündeki engellerin, barajların kaldırılması için mücadele ederken, iktidar sandıkta yenemediği siyasetçileri cezaevlerine gönderip halk iradesini hiçe sayarken demokrasinin zerresine dahi tahammülü olmadığını beyan etmiş oluyor.
Muhalefet üzerindeki baskı arttırılırken, iddianamesiz uzun tutuklamalar, berat edilen dosyalardan yeniden tutuklama karar çıkartmalar birbirini takip ediyor. Bağımsız bir yargı, ülkenin ihtiyaç listesinde ilk sırada yer alıyor.
İmza atılmış evrensel sözleşmelerin rafa kaldırıldığı bu dönemde düşünce, ifade, toplantı ve gösteri yapma hakkı yok sayılıyor.
Kadın, LGBTİ+, mülteci, göçmen, farklı kültürel, etnik kimlik ve inanç gruplarının maruz kaldığı ayrımcılık her geçen gün yeniden katlanarak üretiliyor. Sendika hakkı için mücadele eden işçi bir canavar olarak gösterilirken, çocuk istismarcılarının cezasız kalması vicdanları derinden yaralıyor.
Tek adam rejiminin demokrasi, insan haklarının korunması ve geliştirilmesinde sınıfta kaldığı açıkça görülüyor.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, hak mücadelesi sürüyor. Baskı ve zorun olduğu her yerde bunun karşısında direnenler olduğunu biliyoruz. Yeşil Sol Parti olarak eşit, özgür ve yeşil bir dünyayı birlikte kuracağımıza inanıyoruz. Yok sayılan kimliğimiz, özgürlüklerimiz, haklarımız için mücadeleyi büyütmeye, tüm demokratik talepler için birlikte ve daha güçlü çalışmaya kararlıyız.
Dil, din, ırk farkı olmaksızın tüm insanların eşit olduğunu bilen, eşit haklardan yararlanması için mücadele eden herkesi selamlıyoruz.
Eylem Tuncaelli Sinan Tutal
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri
10.12.2020