Kars Valisi’nin/Kayyumunun Cuma Namazı
BİR KEZ GÖNÜL YIKTIYSAN
AKP’nin dönüştüğü amorf yapının en dolaysız temsilcisi Ayhan Bilgen’in görevden alınması/gözaltına alınması/yerine kayyum atanması oldu.
Ayhan Bilgen HDP’li. Fakat aynı zamanda Mazlum Der’in 2 dönem genel başkanlığını yapmış bir aktivist, sivil toplum neferi. Mazlum Der bugünlerde iktidara biat eder halde olsa da, bir zamanlar bu ülkede farklı söz söylemenin tekel olmadığını kanıtlamıştı.
HDP’nin PKK demek olmadığını, Öcalan’ın İstanbul seçimlerinden önce HDP seçmeninin iktidara yarayacak şekilde oy vermesi için, yönlendirme gayretini defalarca yazdık.
Kayyum Edebiyatı da diyebileceğimiz retorik, kendi içinde bir tutarlılık göstermekteydi. Ayhan Bilgen’in yerine yapılan atama bunun da geçersizliğinin tescili oldu.
Ayhan Bilgen gibi Mazlum Der kökenli bir aktiviste, barış elçisine ve inançlı bir Müslümana dahi katlanamayan siyasi tahakkümün derdinin, bambaşka olduğu fazlasıyla aşikar. Zaten iktidarın ana söylemi PKK’nın güçsüzleştiği, eylem yapma kudretinin olmadığı/kalmadığı. Madem bu başarıldı o zaman belediyelerden halkın hür iradesiyle yaptığı seçimlerden ne isteniyor?
HDP’li başkanların görevden alınması PKK’yla mücadeleye ne katkı verecek; zaten PKK’yla mücadele kazanıldıysa. Ya da tersten söyleyecek olursak eğer HDP, PKK’ya destek veriyorsa nasıl oldu da PKK bu kadar güçsüz kaldı, HDP her yerde seçimi kazandığı halde. Bu yalın sorular cevapsız…
Ancak aslolan bir şey var. O da Ayhan Bilgen’i görevden almakla nasıl bir kumar oynandığının farkında iktidar çevreleri. Tam da bu yüden Kars belediyesinin duvarının dibince cami/namaz temsili izledik.
Belli ki Ayhan Bilgen’in direncini aldığı inançlı duruşu aşılacak bir hedef olarak görülmüş. Bunu aşmanın yolu olarak da, namazı öne çıkarmak çare olarak görülmüş.
Kars’ın 150 küsur camisi dururken yolda yapılan ibadetin, hele ki bir Cuma namazı olması kayyum/vali’nin kaygılarının seviyesine delalet ediyor. Bu ibadet temsilinin vâli beyin fikri olduğu anlaşılıyor.
Kars’ta seçim yapılsa 100 oy alıp alamayacağı belirsiz bir seçilmişin, cüretkar biçimde ikame ettiği halk iradesine karşı izlediğimiz dinsel gösterinin, başka bir açıklaması olamaz. Ayhan Bilgen’in tescilli samimi dindarlığına karşılık, “bakın biz de namaz kılıyoruz”un resmini görmüş olduk.
Tabi bu acayip karenin koruma gölgesindeki hali ise samimi Müslümanın yüreğini kanatacak cinsten. Klasik koruma kıyafeti ile namaz kılan vali/kayyumu korumakla mükellef polis korumanın hangi saikle ibadetten münezzeh olduğunu bilmiyoruz. Civar şehirden yollanmış koruma olarak seferiydi belki de?
Yine de görüntünün en sorunlu karesi de Müslüman valinin sokak ibadetini koruyan korumanın Cuma ibadetinden yoksun haliydi. Biz çocukken namaz kılarken etrafta dolaşırsak nenemizden papara yerdik. Belli ki 2020 style Müslümanlığın bu versiyonunda namaz kılarken el kabzada volta atmakta beis yok.
Rahmetli Ahmet Kaya’nın ifadesiyle “nerden baksan tutarsızlık” kokan bu görseli Türkiye hafızasına kazıyan 2 Ekim 2020 günü unutulmayacak.
Kars’ın kazı, gravyeri, Ani’si meşhurdu, artık kayyumu da meşhur.
Ayhan Bilgen’in ana sütü gibi helal koltuğunu Kobani olayları bahane ederek çekip alanlar, yerine kendi Ankara Siteler malı koltuklarını koymakta tereddüt etmediler. Bunu yaparken kendilerine olan inançları o denli tereddütlü ki, Allah’ın şahitliğine ihtiyaç duymaktalar.
Ayhan Bilgen’in koltuğuna oturanlar o koltuğun sadece Ayhan Bilgen’e değil, ona oy veren binlerce Karslıya ait olduğunu gayet iyi biliyor. El koydukları koltuğu almak için gereken para değil, Halkın iradesi hem de özgür iradesi.
Tam da Kur’an’da yazılan o özgür irade. O cüz’i fakat özgür irade. İrade gaspı ile alınan makamı kaç namaz arındırır. Yunus Emre’ni dizelerindeki bu sorunun cevabı kimdedir :
Bir kez gönül yıktınsa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
3.10.2020