Cuma, Nisan 19, 2024
AÇIK GÖRÜŞ

Bavyera’dan Kızılelma’ya

Veysi Dündar

AKP’nin iktisadi politikaları enflasyonu 10’da tutup, dövizi 3 katı artırınca, bu aralar sıradan vatandaş için hayal oldu Avrupa seyahati. Bugünler geçtikten sonra Avrupa’ya tekrar turistik gezi imkanı başlarsa yolunuzu Almanya’nın güneyine çevirin bir defa.
Münih’in yakınlarında Walt Disney’e bile ilham olmuş iki şato görürsünüz. Neuschwanstein ve Hohenschwangau.

Alman birliğinden önce Almanya’yı teşkil eden prensliklerden biri olan Bavyera’nın çılgın prensi Ludwig’in, ömrünü feda ettiği bu kaleler şimdi adeta bir darphane gibi para basmaktadır.
Kalelerin muhteşem peyzajına rağmen yarım kalmış olması ise Ludwig’in sadece 39 yaşında ölmesinden kaynaklıdır.
İddia o ki oluk oluk para harcadığı bu kalelerin masrafı devletin ileri gelenlerinin bayağı canını sıkmaktaymış. Bir gün prens kalenin yamacındaki nehrin kıyısında cansız vaziyette bulunmuş ve bu kaleler için masraf yapma derdi de bitmiş.

Yaklaşık 200 yıl önceye dayanan bu hikayenin detaylarında ise dünya tarihini sarsan olayların tohumları gizlidir.
Sarayın tanınmış bir misafiri ünlü Alman besteci Richard Wagner’dir. Ludwig, Wagner için kocaman bir salon tahsis etmiş, bestecinin en ünlü operalarından sahnelerle bezenen bu salon, Alman ırkını yücelten operaların sahnelenmesi için oluşturulmuştur.

Wagner uzun bir süre burada konuk olmuş, hem çalışmış hem de Prensin kaynaklarından bolca istifade etmiş.

Wagner’in Hitler’in ideolojisini oluşturmada epey kaynaklık ettiği, Nazizm felsefesinin köklerinde Wagner’in de eserlerinde yer verdiği Alman tarihsel mitolojisinin rol oynadığı çokça yazılır.
Ludwig’in masal kalesinde ayrıca İstanbul betimlemeli odalar da var.

Bavyera’nın bir diğer kralı Otto, Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasında önemli rol oynamış bir siyasetçidir. Türkler Almanlarla genelde ittifak halinde olsa da Bavyera’nın Hristiyan-Roman kültürüne olan hayranlığı bir şekilde bunun mirasçısı olarak görülen Yunanistan’a da pozitif bakış açısını beslemiştir.

Bugünlerde özellikle çocuklar için cazip gelse de Ludwig’in efsane şatoları tarihsel etkisi derin olayların işaret fişeği, sembolü ve temsilcisidir bir diğer ifadeyle.
Malazgirt Zaferinin 949. (seneye 950.yılı varken böyle küsuratlı seneler için yapılan vaveylanın mantığını hiç anlamam) yıl dönümü vesilesiyle İletişim Başkanlığı hesabından yayınlanan klip bana, Wagner’in o Alman geçmişine övgüler dizen operalarını anımsattı.


Ağırlığı Kızılelma Mitiyle süslenen klibin sonunda ise Kuran’dan Erdoğan’ın okuduğu ayetler ile, İslam referansı ağırlık taşıyor. Klasik bir Türk-İslam sentezi klibi olarak görülse de İslam motifleri oldukça az Türkçülük motiflerine nazaran.

Son 5 yıldır varlığını MHP’ye yani Kızılelma’nın copyright sahibine bağlayan bir iktidar için bu çok doğal. Düşündüğü gibi yaşamayan yaşadığı gibi düşünür neticede.
Öte yandan Katar’ı saymazsak BM’de bayrağı dalgalanan hemen hiçbir İslam ülkesi ile katıksız bir dostluk yürütemediğimiz bir ortamda, İslam sancağından ziyade Kızılelma bayrağının öne çıkması gayet doğal bir taraftan.

Her türlü milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı zamanlardan, Kızılelma kliplerine geçiş yapmak! AKP’nin kuruluş ve yükseliş ilkelerinin nasıl dışına savrulduğunu göstermektedir.

7 Haziran’da düştüğü denizden çıkmak için can simidi olarak sarıldığı bu ittifak, AKP’nin pragmatizmine de delalet eder. Hafızasız ülkede bu tür hareketlerin oy kaybı maliyeti de sınırlıdır.

Yine de Kızılelma’nın 2020 versiyonunu Ludwig’in bugün acıklı fakat zamanında fazlasıyla can ve mal kaybı maliyetli hikayesini zihinde tutarak izlemekte fayda var.
Kitleleri galeyana getirmek, fetihçi ve savaşçı terminoloji üzerinde yol almak ne denli kolay ve basit olsa da, ima etttikleri de o denli can sıkıcı ve umut kırıcıdır.

Kızılelma rüyası görenler; daha birkaç gün önce, İran’dan elma suyu ithal ettiğimizi de, akıllarında tutmalıdır. Kızılelma peşinde yol alan ve heder olan Enver Paşa İttihatçıların başıydı.

AKP bu yolda devam ederse yakında AKP’nin de neo-ittihatçı olarak zuhur etmesine şaşırmayız.
Bu da olur mu demeyin. Olursa da hiç şaşırmayın. Hazım gücü kuvvetli olanlar için her yol mübahdır.

25.8.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir