1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması
Mısır’ın, Fransa tarafından işgalinden sonra ülkeden Mısır’ı kurtarmak için giden gönüllülerden biri Kavala şehrinden Mehmet Ali idi. Zamanla zekası ve gayreti sayesinde Mısır’ı ele geçiren Mehmet Ali Paşa İstanbul’a isyan etmiş ve oğlu İbrahim Paşa Osmanlı Ordularını yenerek Kütahya’ya kadar gelmişti. Osmanlı İngilizlerin sayesinde ve bir anlaşma ile Mısır’ı paşaya bırakarak bu gaileden kurtuluyordu.
Diğer taraftan artık iflah olmaz hale gelen Yeniçeri Ocağı 1826’da “Hayırlı Vaka” olarak adlandırılan bir olayla kaldırılıyor ve hemen akabinde Rusya Savaş ilan ediyor ve 1829’da Edirne’ye kadar geliyordu. Burada da İngiltere’nin yardımı ile ve Yunanistan’ın bağımsızlığı ile bu savaştan kurtuluyordu.
1826’dan itibaren Osmanlı bazı maddelerde tekel uygulamasına gitmişti. Kendine lazım olan maddeler için ihracat yasağı uyguluyordu. İngiltere bundan rahatsızdı. Osmanlı kendisine Mısır İsyanı ve Rus savaşında yardımlar karşılığında İngiltere ile anlaşma yaparak onlara jest yapıyordu.
Anlaşmanın en önemli maddeleri;
- Tekel uygulaması kaldırılacaktı.
- Osmanlı Devleti 8 yıl içinde gümrük vergisini sıfırlayacaktı.
Bu şu demekti. Bir mal veya malzeme devlete gereken bir malzeme olsa bile buna
İhracat yasağı uygulamayacaktı. Artı 8 yıl sonra yani 1846’dan itibaren devlet İngilizlerden gümrük vergisi almayacaktı. Dolayısıyla İngiliz malları vergisiz Osmanlı topraklarına girecekti. Bu nasıl bir öngörüsüzlüktür. Bu durumda Osmanlı esnafı ve sanayisi sanayi devrimini tamamlamış İngiliz malları ile nasıl baş edecekti. Bu durum açıkça Osmanlı’nın İngiliz mallarının sömürgesi altına girecek demekti.
Bu anlaşma ile yerli sanayi ve el sanatları ölecek ve bunu dışardan getireceklere mahkûm olacaktı. Bunun arkasından gelen dönemlerde dışarıya bağımlı olmanın getireceği açıktır. Nitekim gümrük duvarlarının sıfırlanmasından 8 yıl sonra 1854 yılında ilk defa dış borç alınmasına sebep olacaktı. Bu borçlanmanın serencamı da Duyunu Umumiye’ye kadar gidiyor. Borçlanma konusunu gelecek yazıya bırakarak yazıya burada nokta koyalım.
Halil Köken