Teknoloji İle Savaşıp Kazanan Olmamıştır…
‘Gündemi meşgul ettiğiniz sürece iktidardasınız’ dense, sonsuza dek iktidarda kalır Erdoğan.
Kuluçka sabrıyla her gün bir şey yumurtluyor iktidar. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medyanın tümüyle kapatılması üzerine kelam etti. Youtube, facebook, twitter, instagram gibi sosyal amaçlı yazılım programlarını…
Bununla halkın doğrulara ulaşmasının önüne geçilmek isteniyorsa o safha o eşik çoktan aşıldı. Sn. Erdoğan’ın müthiş cümlesi ile, seçimin galibi olarak kendini ilan edip nasıl ki, hepimizi bir kanıya mecburen inandırdıysa, “gerçeğe ulaşmada halk, artık atıyla Üsküdar’a geçmiş” durumdadır.
Halk bir şekilde doğruya ulaşmayı öğrenmiştir.
Hatırlayalım; yazılı tüm gazete ve dergiler neredeyse iktidarın hizmetindedir. Vatandaş gazete almayı, gazete okumayı bırakmış durumdadır.
Neredeyse 35 kanal, sabah akşam Erdoğan’ı göstermektedir, halk TV izlemeyi bırakmıştır.
Youtube engellendiğinde, twitter kullanımı daha aktif olmuştu.
Wikipedia yasaklandığında, farklı adreslerle ulaşmanın yolu bulunmuştu.
Velhasıl face engellense insta, twitter engellense whatsupp devreye giriyor.
Cep telefonu kullanımı yasaklansa, dumanla haberleşmeyi öğrenmiştir bu halk. Yanlış hatırlamıyorsam ya Bill Gates ya da Elon Musk’ın sözü olsa gerek; “Teknoloji ile savaşıp bugüne kadar kazanan olmadı, olmayacak.”
Erdoğan’ın ekibinin nazardan kaçırdığı bir tespitim olacak. Geçen gün gençlerle buluştuğu sosyal medyada, beklenen ilgi ve izlenme oranını geçtim, memnuniyetsizlik içeren ve olumsuzluk ifadesi içeren “dislike” ikonu, iktidarca hazmedilememiştir.
Öyle ki iktidarın her hamleyi açıklama vazifeli gazetecisi Abdulkadir Selvi, “dislike atan, diskalifiye olur” babında tehdit içeren sözler sarf etti makalesinde.
2002 yılında kurulan AKP, 18 yıldır iktidardadır. Bu yaş grubu seçimlerde oy kullanma hakkına kavuşmuş ve Z Kuşağı olarak isimlendirilmiştir. Bu kuşak, yaşlarıyla doğru orantılı olan iktidarla, düşüncede hissiyatta eylemde ters orantılıdır. Takdir-i İlahi belki de, iktidarı değiştirecek güçte, bu Z Kuşağı olacaktır.
Dünün diğer önemli gelişmesine geçelim. 2020 Türkiye’sinde 1 Temmuz itibariyle hem Tele 1 hem de Halk Tv’ye 5 gün ekran karartma cezası verildi. İktidar aldığı dislike ile, önce sosyal medyayı ardından sayılı bir kaç kanal olan muhalif medyayı da dislike etme yolunu tercih etmiştir.
Anlık hamleler, nefretle hareket etmeler, intikam alma saikiyle yapılan yanlış üstüne yanlış girişimler.
İktidar herkesi korkuyla, tehditle, maddi cezalarla hizaya sokma çabasındadır.
Çağdışı kalmış cezalarla, halkı yanınıza çekemezsiniz. Muhalif bir kaç kanalın programlarında sarf edilen sözlerin, daha okkalısı daha katmerlisi milyon defa yandaş kanallarda kullanıldığı halde tek bir cezaya tabi tutulmamaları keyfiliktir.
Buradan hareketle yayın lisanlarının iptali dahi düşünüldüğüne göre, tarihte bu ekran karatma uygulaması basın özgürlüğüne vurulan bir darbe olarak değil, baskıcı iktidarın sadece bir hamlesi olarak okunacaktır. Ve bu baskı ile, her şey güllük gülistanlık olacak diye bekleyenler, hezeyan içinde kalacaklar.
Bu uygulamaların adı demokrasi değil, başka bir şeydir.
2.7.2020
