Tutulamayan Yas
ASLI AKDEMİR
“Bugün, ‘sus, üstesinden gel ve devam et’ zihniyetimizle, toplumumuz çok şey kaçırıyor. Hikâyelerimizi anlatmayı özleyen bir nesil olmamız şaşırtıcı değil.”
Elisabeth Kübler-Ross
Yas, her ne kadar ölüm sonucundaki kayıplarla özdeşleştirilse de, bununla sınırlı değil. Gerek mecburi tercihlerimiz nedeniyle, gerekse başımıza gelen olumsuz durumlar yüzünden yaşamımız boyunca yasını tutmamız gereken kayıplar yaşıyoruz. Acıyı, yaşadığını hissetme ve hissettirme aracı olarak kullanan toplumlarda yas süreci doğal olarak seyrinde gerçekleşmiyor ve tamamlanamıyor. Kayıplardan sonra yaşanan duygu durum karmaşasının fark edilmesi, tanımlanması, aşılması zorlaşıyor. Sürecin sağlıklı bir şekilde, seyrinde ilerlemesine başka bir engel de, daha acil ihtiyaçların karşılanması gerekliliğinin yas sürecini yaşamaya engel olması. KHK’lıların yaşadıkları süreç hiç şüphesiz bu duruma denk bir örnek.
En bariz ve bilinen haliyle çalışma hakkının gaspı olarak nitelendirilen KHK’lar eliyle işten çıkartılma, salt bir meslekten men edilme meselesi değil. Ancak en temelde, iş gücü ve karşılığında elde edilen kazanç ilişkisinin ortadan kalkması, bir sarmal halinde birbiriyle ilintili birçok sorunun kaynağı gibi görünüyor. Ülkedeki en sorunlu alanlardan biri olan sağlık hizmetlerindeki personel açığı nedeniyle bu alanda çalışanlar hariç tüm KHK’lıların diplomalarının iptal edilmesi onları bildikleri mesleği yapmaktan alıkoyarken, meslekleri dışında sigortalı herhangi bir işte çalışmaları da sicillerindeki KOD-37 ile engelleniyor.
Derinleşen işsizlik ve ekonomik kriz, başka krizler de yaratarak toplumu her anlamda yoksullaştırırken, KHK’lıların mevcut koşullarda en temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaları daha da zor bir hal alıyor. Mesele ekonomik gibi görünse de aslında toplumsal cinsiyet rollerinin belirginleşmesinden, erk düzeninin temsilcisi ailenin geleneksel kodlarına karşı verilen mücadeledeki kazanımların kaybına; psikolojik çöküşten, yaşamın tehlikeye atılmasına kadar birçok sonucu olan birçoklu kriz durumudur.
KHK’lı evli kadınlar, herhangi bir şekilde çalışma koşulu yaratamadıklarında ev içi emeğin ağır sarmalına hapsoluyorlar. Ev içi iş bölümünün dağılımı KHK öncesinde adaletsiz de olsa, KHK sonrası zaman ve emek denklemi nedeniyle yükü tamamen kadının üzerine yıkarak daha da adaletsiz hale geliyor. Ailenin ekonomik kısıtları ve ev dışındaki çalışma hayatından kopuş KHK’lı kadını sosyal hayattan da koparıyor. KHK’lı bekâr kadın için durum, sonuçları itibariyle farklı değil. Ekonomik özgürlükle birlikte, hayatını kendi bildiği gibi yaşama özgürlüğüne de kavuşan KHK’lı kadın “baba” evine dönerek o yaşa kadar elde ettiği kazanımların gerisine düşüyor. KHK’nın yarattığı onlarca soruna bir de yıllar içinde kat ettiği yolda gerilemek ve bu anlamda zaten kazanılanları tekrar kazanmak için mücadele ekleniyor.
Eril düzen en çok kadınları etkilese de, erkekler de olumsuz sonuçlarından paylarını alıyor. Evin geçimini sağlaması gereken ilk kişinin hala erkek olarak görülmesi onların sırtında büyük bir yük. 9. yılını süren KHK meselesine bu düzlemde bakıldığında geleneğin sürdüğü görülüyor. KHK’lı erkekler her şey değişse de değişmeyen bu gelenekçi kural yüzünden taşı sıkıp, suyunu çıkarmaya kendilerini mecbur hissediyorlar. Bilmedikleri ağır ve tehlikeli işlerde çalışarak can güvenliklerini riske atıyor, yaralanıyor ya da iş kazalarında hayatlarını kaybediyorlar. Bilinen KHK’lı intiharlarının çoğunun erkek olmasının nedenini üzerlerindeki bu baskıda arayabiliriz.
Son yıllarda hissettiğimiz ve sık sık dillendirdiğimiz tespitlerden biri giderek daha dejenere ve sağlıksız bir toplum olduğumuz. En temel ihtiyaç olarak görülen beslenme ve barınmayı sağlama telaşı ve kaygısı yüzünden, yasını tutmaya fırsat bulamayan, sağlıkları devlet eliyle yitirilen bireyler haline geliyoruz. Her ne kadar karnın doyurulması, tepemizde bir çatının olması öncelense de, yaşanılan haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında sağ kalabilmek vedönüştürülmeye çalışıldığımız sivil ölülerden olmamak için akıl ve ruh sağlığımızı korumak elzem.
https://www.gazeteyenigun.com.tr/makale/22909422/asli-akdemir/tutulamayan-yas