Konuşmak Mı, Susmak Mı?

Üçüncü şahısları ilgilendiren olaylarda bir insanın konuşması ile bir tek canlı (bitki, hayvan, insan) fayda görecek yada zarar görmeyecek ise konuşma zamanıdır.  Bir insanın susması ile bir tek canlı (bitki, hayvan, insan) fayda ya da zarar görmeyecek ise susma zamanıdır. Bunların dışında konuşmak ve susmak zulümdür.

Kişinin kendini ilgilendiren olaylarda konuşmak ve susmak ise bir tercih ve saygı duyulur.

Toplumu ilgilendiren bütün olaylarda yukarıdaki ilke çerçevesinde zamanında konuşmak ve susmak hayatlar kurtarır, zararları yok eder. Aksi durumlarda kişi şahsi menfaatleri için hareket ediyor diyebiliriz.

“İnsanı konuşturan ya da susturan nedir?” Sorusuna verilecek pek çok cevap olabilir. Bunların başında kişisel menfaatler, toplumsal menfaatler, korkular, baskılar, tehditler olabilir. 

Oysa bütün gerçekler er ya da geç ortaya çıkacağına göre toplumsal zarar-fayda analizi yaparak zamanında konuşmak ve susmak önemlidir.

İşte insan bu durumlarda iyi düşünmeli iyi analiz etmeli ve kendini konuşarak ya da susarak ifade etmelidir. Bu ifadenin insafa oksijen veren bir davranış olduğu hatırlanmalıdır.  Türkiye’nin 15 Temmuz ve sonrası olan olaylarda aydınlatılmadı ise yukarıdaki sebepleri düşünün bakalım nereye çıkacak yollar?

Bu ülkede işlenen faili meçhul dediğimiz olaylar aydınlatılmadı ise düşünün bakalım neden acaba?

Bu ülkede insanlar karnından konuşuyorsa neden acaba?

Bu ülkede TV’lerde her gün yalan haberler yazılıyorsa neden acaba?

Bu ülkede medyada herkes kendi mahallesinden yayın yapıyor başka mahallenin seslerine görüntülere kulak vermiyorsa, kamera tutmuyorsa neden diye düşünün?

İnsan onuru ile yaşamak istiyorsa gerçeği ifade etmeli aksi ise münafıkça, ikiyüzlü sahte bir hayat olacaktır. Tarihte ve günümüzde gerçeği haykıranlar (Sokrates, Konfüçüs, Buda, İsa, Musa, Muhammed, Sebahattin Ali, Uğur Mumcu, Necip Fazıl, Ahmet Altan, Nazım Hikmet, Ömer Hayyam, Pir Sultan Abdal, İmam Azam Ebu Hanife, İmam Hüseyin, daha birçok onurlu yüce insan  ) her daim onurları ile anılacaklar.  Gerçeği gizleyenler ise lanet ile anılacaklardır hatta adları hatırlanmayacaktır.

Şimdi karar zamanı konuşmalı mı?

Şimdi karar zamanı susmalı mı?

Karar da sizin, lanet de sizin, onurlu anılmakta sizin.

Ali DOLGUNYÜREK