Anayasamıza Göre Konut Hakkı
Bireylerin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşaması için gerekli olan en temel haklardan biri konut hakkıdır. Konut hakkı; kişinin yaşam hakkı, sağlık hakkı, çevre hakkı, eğitim hakkı, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkı gibi haklarla da bağlantılıdır. Doktrinde Konut hakkının niteliği bakımından bağımsız bir insan hakkı olduğunu öne süren görüşler de vardır. Konut Hakkı , 1982 Anayasası’nın 57. maddesinde düzenlenmiştir.
B. Konut hakkı
Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
Anayasanın 57. Maddesi Devlete konut hakkı bakımından bazı sorumluluklar yüklemektedir. Devletin konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alma vazifesi vardır. Bu vazifesini yerine getirirken uyması gereken kuralları da Anayasa açıkça belirtmiştir.
1-) Öncelikle şehrin özellikleri dikkate alacaktır. Ülkemiz deprem kuşağında olan bir ülkedir ve şehirlerimizin çoğunluğu deprem riski yüksek yerlerde kurulmuştur. Şehirlerden fay hatlarının geçiyor olması konut ihtiyacı karşılanırken dikkate alınması gerekli şehir özelliklerinin başında gelmektedir.
2-) Çevre şartları konut ihtiyacı karşılanırken dikkate alınması gereken bir diğer özelliktir. Her yıl Karadeniz Bölgesinde her yıl bu kurala uyulmadığı için en az bir şehrimizde sel felakete sebep olmaktadır.
3-) Devlet konut ihtiyacını giderirken bilimsel olarak hazırlanmış bir plana göre hareket etmelidir. Cumhuriyet Tarihimizde çok önemli fonksiyonlar icra etmiş olan Devlet Planlama Teşkilatının kapatılmış olması ve yerine ülke düzeyinde şehir ve konut planlaması yapacak bir kurumun oluşturulmamış olması çok büyük eksikliktir. Konut politikası için de ülke düzeyinde akılcı planlamaya ihtiyaç vardır.
4-) Devletin toplu konut teşebbüslerini desteklemelidir. Toplu konut projeleri kar amacı gütmeden , sosyal devlet olmanın gereği olarak yapılır. Devletin gözetim ve himayesinde yapıldığı için belli kurallar ve planlamalar dahilinde yapılmak zorundadır. 10 şehrimizi yıkan büyük deprem felaketinde Toplu Konutların yıkılmamış olması bu durumu kanıtlamaktadır. İktidarın ilk dönemlerinde başlattığı toplu konut projelerini geliştirerek ve artırarak devam ettirmesi gerekirdi.
Anayasamız ve kanunlarımızı uygulamış olsak yaşamış olduğumuz büyük felaketleri yaşamamış olurduk. İktidarın en önemli konut politikası imar afları olmuştur. İmar afları şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde yapılmadığı için Anayasanın 57. Maddesine aykırıdır. Şehirlerde imar ile oluşan yüksek rant zengin azınlık yerine, devlete aktarılmalıdır. Aktarılan bu kaynak ve diğer imkanlar ile Devlet vatandaşların en temel haklarından biri olan konut hakkını karşılayacak çözümleri üretmelidir.
Anayasanın 2. Maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Devlet bu dört temel esasa göre yönetilirse yaşadığımız sorunların büyük kısmı yaşanmayacaktır.
Engin AVCI