İki Anahtar: Emek ve Özgürlük İttifakı ile KHK’lılar
Kısa bir süre önce belki de Türkiye’nin önümüzdeki günlerine etkisi olacak bir gelişme yaşandı. HDP’nin de içinde olduğu 10’dan fazla siyasi parti ve hareket, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kurulduğunu ilan etti. Bu tür ittifaklara çok alışık olduğumuz için sıradan bir olaymış gibi görülebilir. Ancak bu durum sıradan bir ittifak durumunun ötesinde. Çünkü tek başına 7 milyon oy alan ve Meclis’te üçüncü parti olarak temsil edilen HDP, ittifakın içinde ve en büyük bileşen. Denilebilir ki ‘diğer ittifaklar da oy alan partilerden oluşuyor’. Evet, ancak bu ittifakı farklılaştıran siyasal partilerin temsiliyetinin dışında ülke geleceğinde sözü olanların, ötekileştirilenlerin, ayrıştırılanların, kadınların, gençlerin, doğa savunucularının, hak mağduriyeti yaşayanların, emekçilerin bu ittifakın bileşeni olmalarıdır. Dolayısıyla toplumsal muhalefetin bütün katmanlarını içerisine almış bir ittifak hareketinden bahsediyoruz. Mesele sadece siyasal kaygılar veya oy tercihlerinin dışında ülkenin geleceğine dair sözü ve önerisi olan bir muhalif hareketi olmasıdır.
Bu muhalif hareketin bileşeni olarak tanımlananlardan birisi de demokrasiye ve insan haklarına en çok ihtiyaç duyan ve 6 yıldır insan olmaktan kaynaklı doğal haklarını bile kullanmalarına izin verilmeyen veya engellerle karşılaşan, yazıyla ‘yüz kırk beş’, sayıyla ‘145’ çeşit hak mağduriyeti yaşayan biz KHK’lılardır. Yaşadığımız sürecin sonlanması, bu ülkeye gerçek demokrasinin gelmesi gerektiği için bileşenlerden biri olmak bizlerin en doğal hakkı sanırım. Bizler demokrasi mücadelesi yürüttüğümüzü her platformda açıkladık, açıklamaya da devam ediyoruz. Buna uygun olarak da birçok pratiği kamusal alanda çok fazla gösterdik.
“Gelecek Günlerin Anahtarı”
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın” önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde alacağı oy ve çıkaracağı milletvekilleri aslında Türkiye’nin kaderini belirleyecek. Bu konuda toplumda genel bir kabul oluşmuş durumda. Ya bu kötü yönetimle ülke iyice uçuruma sürüklenecek ya da ülkenin kurtuluşu için yeni bir kapı aralanacak. Ben geleceğe umutla bakanlardanım. Tüm ötekilerin, dışlananların ve horlananların ülkenin geleceğine dair kaygıları olanların oy verebileceği bir cumhurbaşkanı adayı bulunacak ve ilk turda bu aday kazanacak. Tabi ki aday belirlenirken çok dikkat edilmeli. Sonuçta tek başına ülkeyi yöneten 20 yıllık bir iktidar pratiği ve arkasında bırakacağı tahribatın boyutlarını düşününce adayın kazanması dışında kapsayıcı olması gerekiyor.
Ülkede yaşanan sosyal, siyasal, hukuki ve ekonomik sorunların geldiği aşama bir bakıma kurumsal çöküşün boyutlarına referans veriyor. Doğru bir cumhurbaşkanı seçiminin yanında Meclis’teki sandalye dağılımı da hiç olmadığı kadar önemli hale gelecek. Altılı Masa’dan çıkacak olan cumhurbaşkanı adayının seçiminde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ‘anahtar’ rol üstlenmesinin yanında Meclis’teki dengede de ittifakın sayısal gücü belirleyici olacak. Bu belirleyicilik durumu ülkenin gerçek anlamda demokrasiye geçişini de gösterecek.
Dikkat edilirse Altılı Masa’nın açıkladığı metinler her ne kadar AKP’nin politikalarına karşı olsa da beklenen köklü değişimleri içermekte yetersiz kalıyor. Altılı Masa’nın daha radikal değişimler yapabilmesinin yolu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın güçlü olması ve orayı etkilemesinden geçiyor. Tekrar etmekte fayda var, bu senaryo ancak ki seçimlerin muhaliflerce kazanılması halinde mümkün. Bu senaryonun gerçekleşmesinde KHK’lıların çok önemli bir aktör olacağını düşünüyorum. KHK’lılar, ya var olan statükonun küçük makyajlarla devamına ‘evet’ diyecekler ya da bu ülkede ‘radikal demokrasiye’ giden yolun açılmasından yana belirleyiciliklerini gösterecekler.
Pek çok kamuoyu yoklamasında çıkan sonuçlar bunlara dair yapılan yorumlar ile ülke siyasetinin geçtiği zorlu süreç dikkate alındığında Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ve bizi ilgilendiren kısmıyla KHK’lıların desteğini almayan bir adayın cumhurbaşkanlığını kazanması mümkün görünmüyor bu çok açık ve net ortada…
İlk sınavını binlerce insanın katılımı ile 24 Eylülde İstanbul’da verecek olan Emek ve Özgürlük İttifakını selamlıyor ve başarılar diliyorum…
Münir KORKMAZ