Bir Karşı Devrim Olarak Kürtaj Yasağı
Geçen hafta ABD Yüksek Mahkemesi, kadınların temel haklarından en önemlisi olan “kürtaj hakkını” Anayasal Hak olmaktan çıkardı. Böylece, 1980’lerle başlayan “evrensel insan hakkı” karşıtı yeni muhafazakârlık dalgası çok önemli bir aşamaya ulaştı.
Şimdi sorulması gereken önemli bir soru var. Bu karar “evrensel insan kavramı” karşıtlarının çıkabilecekleri en yüksek nokta ve buradan sonra gerileyecekler mi, yoksa doksanlarda tanımlanan “yeni orta çağ”a çoktan girdik mi? Ukrayna’daki savaşın, 3. Dünya Savaşı’nın “antrenmanı” olarak görüldüğünü de düşünürsek çok zor zamanlarda olduğumuz açık.
Kürtaj neden yalnızca kadının kararına bırakılması zorunlu olan en önemli kadın hakkı? Çünkü bu hakla kadın, kendi bedeni üzerinde kendi onayı dışında hiç bir güce boyun eğmeme hakkını kazanmıştı. Bedeninin, sadece doğurmaya ve erkeğe haz vermeye hizmet eden bir “mal” (nesne) olarak kavramlaştırılmasından kurtulmuştu. Sınıflı toplumun başından bu yana kadın ilk kez kendi bedeninin sorumlusu ve yetkilisi olabilmişti.
…
Şimdi geldiğimiz zamanda bir yandan dünya savaşının tam tamları çalıyor, aynı anda kadın ve bedeni üzerinde yeni bir erkek imparatorluğunun önü açılıyor. Baştaki soruya dönelim; karşı devrim kazanmak üzere mi yoksa özgürlüğün özgürlüğünü tadanlar devrimlerini koruyacaklar mı? Bu sorunun yanıtını bireyler değil, onları bir araya getirebilen örgütler verecek, hem bizde hem de dünyada.