Sosyal Medya Yasasını AYM ve AİHM’de Bekleyen Tablo
Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Dr. İhsan Baştürk’ün AKP ve MHP tarafından hazırlanan sosyal medyaya ilişkin dikkat çektiği temel nokta, hazırlanan teklifte suç tanımlanırken kullanılan ifadelerin “Kanunilik İlkesi”nin temel unsuru olan “Belirlilik İlkesi” açısından “uygulamada sakıncalar doğurabileceği” görüşüne odaklanıyor.
Eleştirilerin çıkış noktası, önerilen metinde suçun çok geniş ve muğlak bir çerçevede tarif edilerek, sınırların net bir şekilde çizilmemiş olduğu görüşüdür.
Teklif TBMM’de bu şekilde yasalaştığı ve birinci derece mahkemelerde uygulandığı takdirde, önümüzdeki dönemde uygulamadan kaynaklanabilecek hak ihlali iddialarının kısa zamanda bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi, daha sonraki bir aşamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önüne gitmesi, muhtemel bir senaryodur. Bu arada, yasanın iptali talebiyle muhalefet tarafından AYM’ye götürüleceği anlaşılıyor.
AYM: ‘Hukuk Güvenliği İçin Öngörülebilirlik Gerekli’
Şimdi konunun AYM’de nasıl ele alınabileceğini okumaya çalışalım.
Öncelikle “Belirlilik İlkesi” AYM kararlarında standart bir şekilde kendisini tekrarlayan bir çizgi olarak bizi bekliyor.
“Belirlilik, bir kuralın keyfiliğe yol açmayacak bir içerikte olmasını ifade eder. Temel hakların sınırlandırılmasına ilişkin kanuni düzenlemenin içerik, amaç ve kapsam bakımından belirli ve muhataplarının hukuksal durumlarını algılayabilecekleri açıklıkta olması gerekir” diyor AYM kararlarında her seferinde.