KHK’LILARIN HAYKIRIŞINI DUYMAYANLARA
Buradan muhalefete sesleniyorum: Kendi küllerinden doğan, neredeyse bir ülke nüfusunu bulan (yakınlarıyla birlikte 8 milyon) KHK’lıların durumunu gerektiği gibi ele almayan bir yeniden inşa hareketi asla muvaffak olamayacaktır
Millet artık seslenmiyor, haykırıyor. Milletin başına gelen kötülüklerin ve karanlığın tam fotoğrafını çekmenin imkânı kalmadı. Hiçbir fotoğraf olanı olduğu gibi yansıtmıyor, mevcut karanlıklar(lar) hep çerçeveyi aşıyor.
Ekmek kuyruklarında gözyaşlarını tutamayan emekliler, kuş yemi diye aldığı bayat ekmeklerle açlıktan ölmeye direnenler, salatalığın sofralarda mevzilenişinin bile “lüks tüketim” seviyesine evrilmesi. Dünyada benzeri olmayan verimli bir coğrafyanın çöle, halkının ise açlığa mahkûm ediliş sürecinin trajik aktörleriyiz.
.
Azı çok etmeye, yoksullukla mücadeleye, dost ihanetlerine ve yalnızlığa alıştık. Ne var ki neslimizi kaybetmeye, içi boşaltılmış yurttaş ve insan silüetleri tarafından sürüngen tavrı görmeye, kendimizin olmayan işlerde ölmeye alışmadık, alışmayacağız.
Bu nedenle büyük bir dikkatle, yirmi yılda çöle çevrilen ülkeme bahar getirmeyi vaat edenlerin tavırlarını gözlemliyoruz. Rüya göremeyecek, hayallerle avunamayacak kadar kötülükle uyandırılmış bir kitle olarak izliyoruz olanları. Kötülüğe bu denli maruz kalmak bize iyi geldi; duygusallıktan bir nebze kurtulduk, kıyasıya eleştirmeyi öğrendik. İnsan kaybetmeyi çok iyi bildiğimiz için insan kazanmaya dair korku ve endişelerden sıyrıldık. Bu anlamda hayal kırıklığı ihtimalimiz azaldı.
.
Buradan muhalefete sesleniyorum: Kendi küllerinden doğan, neredeyse bir ülke nüfusunu bulan (yakınlarıyla birlikte 8 milyon) KHK’lıların durumunu gerektiği gibi ele almayan bir yeniden inşa hareketi asla muvaffak olamayacaktır. Eğer bu kadar korkunç bir mevcut durumu bu ülkenin yeniden inşası için kullanamayacak olursanız, sizi asla affetmeyeceğiz. Bunu umursamıyor olabilirsiniz, fakat sizi tarih de affetmeyecektir.
Çünkü biz KHK’lılar yaşadığımız sürece haykırmaya, kendimizi anlatmaya, istediğimiz kıvama gelmezseniz karşınızda yer alarak var olmaya ve büyümeye devam edeceğiz.
Bizi yok sayanlara ve saymak isteyenler şunu unutmasın: VARDIK, VARIZ VE VAR OLACAĞIZ!
FATMA ZEHRA FİDAN