15-20 Temmuz Yargısı İçin Çöküş Başladı
Kazım Güleçyüz
Yol açtığı görülmemiş hukuksuzluklarla tarihe geçecek olan 15-20 Temmuz sürecindeki hukuksuz tutuklama ve mahkûmiyet kararlarının en önemli “dayanak”larından biri olarak kullanılan Bylock için Türk hükümetine yönelttiği okkalı sorular geçtiğimiz Mart ayının ilk günlerinde gündeme gelen AİHM’in, bilâhare Bylock sebebiyle ihraç edilip tutuklanmış bir polisin başvurusunda esasa dair verdiği kararı daha önce de konu etmiştik.
Kayıtlara Akgün-Türkiye kararı olarak geçen ve itirazların reddiyle kesinleşen kararında AİHM, münhasıran Bylock gerekçeli bir tutuklamayla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “özgürlük ve güvenlik hakkı”na dair 3 ayrı fıkrasının ihlal edildiğine hükmetmişti.
Ardından AİHM, 15 Temmuz sonrası aralarında Yargıtay ve Danıştay üyelerinin de bulunduğu 427 hâkim ve savcı hakkında verilen tutuklama kararlarının da özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal ettiğine ve her başvurucuya 5 bin euro ödenmesine karar verdi.
Ve bu kararla, söz konusu yargı mensuplarına yönelik tutuklama kararlarının kanunla öngörülmediği, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı ve keyfî olduğu tesbit edilmiş oldu.
Derken, AİHM’den bir karar daha çıktı:
Sosyal medya üzerinden 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonuyla ilgili yorum yapan Yasin Özdemir’e “suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle verilen cezayı haksız bulan mahkeme, gerekçeli kararında, “2016 yılındaki başarısız askerî darbenin ardından başvurucuyu mahkûm etmek için yerel mahkeme tarafından değerlendirmeye alınan yasal düzenlemenin, 2015 yılında ifade edilen görüşler için öngörülemez olduğu”nu kayda geçirmiş oldu.
Ve AİHM 7 Aralık 2021’de açıkladığı bu kararıyla, daha önce “İç hukuk yolları tüketilmedi” gerekçesiyle başvurusunu reddetmiş olduğu Özdemir’e şiddet de içermeyen paylaşımları yüzünden verilen 7 ay 15 gün hapis kararıyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade ve düşünce özgürlüğüne ilişkin 10. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.
Sümeyye Işıkçı tarafından hazırlanan haberini 10.12.2021 tarihli Yeni Asya’da yayınladığımız bu karar için hukukçuların yaptığı yorumların özeti: On binlerce davada verilen mahkûmiyetler de AİHM’den dönebilir.
15-20 Temmuz yargısı için çöküş başladı.