Odatv’nin ❝İhbar Haberi❞ Hedefine Ulaştı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Odatv’nin Türkiye’de faaliyet gösteren bazı medya kuruluşlarının başka ülkelerden fon sağlandığına dair haberine ilişkin konuştu.
“Kimsenin şüphesi olmasın ki, ne basın özgürlüğü ne de bir başka bahaneyle demokrasimizi kimsenin masasına meze yaptırmayız. Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz” dedi.
Türkiye Anayasası’nın haber alma ve verme özgürlüğünü güvence altına aldığını, özgür basının, demokrasinin belkemiği olduğunu söyleyen Fahrettin Altun;
”Türkiye’de de benzer statüde faaliyet gösteren, doğrudan yabancı devletler tarafından fonlanan çeşitli medya kuruluşları bulunmaktadır. Bunlarla ilgili kamu düzeninin korunması ve halkımızın doğru haber hakkının teminat altına alınması amacıyla, ihtiyacımız olan düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız.” dedi.
Odatv, 21 Temmuz’da “Türkiye’de kritik kuruluşların ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’dan yüz binlerce dolarlık hibe aldığı ortaya çıktı…” şeklinde bir haber yapmıştı.
Siyasi iktidar tarafından oluşturulan havuz medyası tartışmalarını gölgede bırakacak bir tartışmaya imza atan Odatv’nin gizli ve denetimsiz bilgilere ulaşmış gibi haber yapması tartışmalara neden oldu. Muhalif medyanın yok edildiği ülkede sınırlı olanaklarla objektif haber yapmaya çalışan sınırlı sayıdaki gazetecinin hedef gösterilmesi gazetecileri de böldü.
Odatv haberinde, hangi haberin çarpıtıldığı, yalan haber olduğu ya da neyin manipüle edildiği gibi bilgiler olmayışı da dikkat çekti.
Habere tepki gösterenlerden gazeteci Ünsal Ünlü, “Kendi internet sitesinde, kullandığı her fonu kuruşu kuruşuna açıklayan ve bu kaynaktan tek kör kuruşu kendi için kullanmayıp tamamını Medyascopetv’nin bağımsız kalabilmesine harcayan bir gazeteciyi hedef göstermek ahlaksızlıktır, namusuzluktur!” dedi.
Gazeteci Akın Olgun da “OdaTv muhalifleri manipüle etme, şoven duyguları körükleme, nefret organize etme, hedef gösterme gibi gazetecilikte olmaması gereken ne varsa içinde barındırıyor. Sonerizmin içeriği bu çünkü. Leş bir kaba ulusalcılık” ifadelerini kullandı.
Gelen eleştirilerden bazıları şöyle:
Gazeteci Hayri Tunç: 70lerin ihbarcı Aydınlık gazetesinin 2021 versiyonu…
Anketçi Kemal Özkiraz: Medyascope, Ruşen Çakır falan size fazla şeffaf gelir. Size rüşvet pazarlığı yapan, bakan ile suç örgütü arasında pazarlık kuran gazeteciler yakışır.
Gazeteci Ozan Gündoğdu: Her analizine katılmasam da severek takip ettiğim bir gazeteci olan Ruşen Çakır’ın finansman kaynaklarını gizlemiş gibi bir algı yaratarak bu şekilde hedef gösterilmesini kınıyorum. Bu rüzgarın karşısında durmak zor ama durmanın görev olduğunu düşünüyorum.
Gazeteci Özlem Akarsu Çelik: Eee??? Kamu kaynaklarını hortumlamıyor, muhalif belediyelerden reklam alamıyor diye mi fişlediniz Medyascopetv’u? Sadece utanç verici değil bu yaptığınız. Kötü ve kıskançsınız!
Gazeteci Ünsal Ünlü: Kendi internet sitesinde, kullandığı her fonu kuruşu kuruşuna açıklayan ve bu kaynaktan tek kör kuruşu kendi için kullanmayıp tamamını Medyascopetv’nin bağımsız kalabilmesine harcayan bir gazeteciyi hedef göstermek ahlaksızlıktır, namusuzluktur!
Gazeteci Gökhan Özbek: Fon alan da fon veren de açık açık sitelerinde deklare ediyor. İlkesel olarak fona karşıyım ama alan olursa neden aldı demem. Habere ve haberciliğe bakarım. Kesinlikle Medyascope takip edilmeye değer. İktidarın medya tekeli karşısında gidip Cengiz’den mi reklam alsınlar?
Gazeteci Şirin Payzın: Ruşen Çakır uluslararası standartlarda bir gazeteci,araştırmacı ve yazardır.Kurduğu @Medyascopetv de Son derece başarılı işler yapan,bağımsız gazeteciliğin yaşaması için uğraşan,genç gazeteciler yetiştiren bir medya kuruluşu.iftiralar, sataşmalar ,hedef göstermeler çok çirkin.
Yazar Ahmet Ümit: Ruşen Çakır çok iyi ve namuslu bir gazetecidir. Medyascope ise bağımsız gazeteciliğin önemli kurumlarından biridir. Bu dönemde zor bir işlevi yerine getirmektedir. Yalanla, iftirayla, karalamayla yıkılmayacak kadar da güçlüdür. @Medyascopetv izleyelim, izletelim. @cakir_rusen
Gazeteci Rıdvan Akar: Ruşen Çakır çok iyi bir gazetecidir. “Gayrılığımız” yoktur. Medyascope ile çok yeni ve bağımsız bir ‘itiraza’ imza atmıştır. Aksini söyleyenlerin arşiv/kanıt göstermesi gerekir. Çakır’ın vicdanını kiralamak için paranız yetmez.
KAFTANCIOĞLU’NDAN TEPKİ
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise “Gazeteci Ruşen Çakır’ın kurucusu olduğu Medyascopetv başarılı işler yapan, bağımsız gazeteciliğin yaşaması için uğraşan, gazeteci yetiştiren bir medya kuruluşu. İftira sataşma ya da şeffaf süreçlerin kriminalize edilmeye çalışılması da doğru işler yapıldığının göstergesi aslında” tepkisini gösterdi.
Odatv’nin haberini destekleyen gazeteciler ise şu açıklamaları yaptılar;
Gazeteci Fatih Portakal:Düşününce, yabancı bir vakıf veya vakıfların gazetecileri fonladığı iddiası mesleğe uygun bir eylem değil. Varlığını sürdürdürebilmek için reklam alırsın ama fonlanmak etik degil. Acaba kim, kimi buluyor? Onlar mı gazetecileri, gazeteciler mi onları?
Yazar Fatih Yaşlı:Günün sonunda, ortalama memleket solcusu kendini Ruşen Çakır savunurken ve bu yaptığını meşrulaştırmak için kırk takla atarken buluyor, müthiş sahiden.
Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi: Çok Enteresan.. Kimleri Kimler Fonluyormuş!!! Türkiye dikkat!!
Gazeteci Hakan Gülseven: Fon almayı meşrulaştırmaya çalışanlar gözüme solucan gibi görünüyor.
Gazeteci Hüseyin Şimşek: Geçen sene asgari ücretin altında olan 2 bin TL’ye meclis muhabirliği teklif ettiği arkadaşımız bunu kabul etmeyince kendisini aşağılamaya çalışmıştı Ruşen Çakır…
Gazeteci Gökhan Özbek: Fon tartışmalarında bağımsız bir gazeteci olarak fikrimi ifade edeyim; İlkesel olarak hiç bir yabancı fon, yerli fon, holding ve kuruluştan destek almayı kendi adıma doğru bulmadım. Yayını ve yayıncıyı fonlayabilecek yegane güç okurdur, izleyicidir.
Odatv eleştirenleri ve karşı çıkanların görüşlerini kendi internet sitesinde yayınladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açıklamasında konuya ilişkin düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız sözleri, fonlardan yararlandığı iddia edilen muhalif kitle örgütleri ve basın kuruluşlarının engellenmesi faaliyetlerinin sınırlandırılması gündeme gelir mi sorusunu akıllara getirirken; Türkiye’de bir çok kuruluşun AB fonlarından ve başka ülkelerin fonlarından yararlandığı, bu fonların denetleniyor oluşu gibi bir çok Bakanlığın ve Hükümete yakınlığı ile bilinen sendikaların da AB fonlarını kullandıkları bilinmekte.