Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik?
Halil Köken
Bugün size bir kitaptan söz etmek istiyorum. Ürdün Kral’ı Kral Abdullah’ın yazdığı bir kitap.
Kral Abdullah Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğullarından biridir. Babası Şerif Hüseyin dönemin padişahı 2. Abdülhamid tarafından şüpheli görüldüğü için İstanbul’da ikamete memur edilmişti. Dolayısıyla çocukluğu İstanbul’da geçmişti. Kral Abdullah 1909 seçimlerinde Hicaz Milletvekili seçildiği için İstanbul’a gelmişti. Ailesi 2. Abdülhamid yönetimi bitince yerine gelen İttihat ve Terakki onları Mekke’ye geri gönderecekti.
Kral Abdullah burada isyanı ve sonrasını anlatır. Orada anlattığı bir olay vardır. Bugünkü Suud yönetimi ile ilgili bir olay. Yıl 1912’de veya 1913’te İngiltere Büyükelçisi kendisin şöyle der ”Eğer bir gün Suud aşireti ile karşı karşıya gelirseniz sakın onlarla karşı savaşmayın” buna bir anlam veremez. Çünkü suud aşireti Hicaz’daki binlerce aşiretten biriydi. Böyle bir küçük aşiretle biz niye savaşalım. Daha doğrusu onlar kim ki bize karşı çıksın? Ama kendilerine Hicaz Krallığını teklif edenler kendilerinden sonrasını da dizayn ediyorlardı.
Kral’ın hatıralarından öğrendiğimize göre isyan başarılı olduğunda Hicaz Yarımadasının krallığı Şerif Hüseyin’e verilecekti. Fakat isyan başarılı olduğunda Irak krallığı büyük kardeşi Kral Faysal’a, Ürdün Kralığı da kendisine verilmişti. Böylece vaad edilen Hicaz Krallığı buhar olup uçacaktı.
Ben kitabı okurken şunu görmeyi umut ediyordum. “Osman Arapçayı yasakladı. Biz ondan isyan ettik” gibi bir makul ve mantıklı bir sebep bekliyordum. Ama gösterdiği tek sebep “Osmanlı Almanya ile ittifak etti. Cihad-ı Ekber ilan etti. Müslümanların kanı kâfirlerin kanı için döküldü.” İyi ama eğer bu söylediğin doğru ise, düşüncen de samimi isen sen isyan ettiğinde ölen ve ölecek olan asker ve sivillerin kanları kimin menfaati için dökülecekti. Hatıranda adı geçen İngiliz ve Fransız subayları ve bu milletler Müslüman mı idi.
Suud isyanı başlar ve Kral Hüseyin bu isyanı bastıramaz. Kral Abdullah’ı çağırır. Kral yukarıda geçen diyaloğu söyler fakat kabul ettiremez. Ve Kral Abdullah’ın önerisiyle, Kral Hüseyin İngiltere’den yardım ister. Gelen cevap olumsuzdur. “İngiltere’nin içinde bulunduğu durum yarıma müsait değildir.” Cevabı gelir. Suud’ları isyan ettirip onlara yardım edecek değillerdi.
Kral Hüseyin’in gönderilmesinin sebebi belki Sultan Vahdetinin yurt dışına çıkmasından sonra Hilafet peşinde koşması idi. Hilafet’in sona ermesi için uğraşan İngiltere’nin yeni bir problem olmaması idi. Belki de görevini bitiren satranç taşı gibi kutuya kaldırılması zamanı gelmiştir.
Yazıyı bugün o coğrafya da kurulan bağımsız! Devletleri yazarak bitirelim. Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Krallığı, Yemen, Umman, Bahreyn